Anılgan: "Sayar, kendin inkar etti"

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP Mahmutlar belde başkanı İbrahim Sayar’ın açıklamalarına sert yanıt veren AK Parti Mahmutlar Belde Başkanı Muhterem Anılgan, Sayar’ın zorlanarak yaptığı basın açıklamasında kendisini inkar ettiğini, belediye başkanı ve yanındakiler ile ilgili kendi söylediklerini ve sözlerini yok saydığını ifade ederek, Mahmutlar belediyesini ve partisini töhmet altında bırakmıştır, dedi.
AK Parti olarak ve AK Parti belde başkanı olarak, ortaya koyduğumuz usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaların belgelere dayalı gerçekler olduğunu, bir eleştiri olmadığını belirtmek isterim.
“Eleştiri” sözcüğünün, yapılan bir işi veya bir  konuyu artı veya eksi şekilde değerlendirmek ve yorumlamaktan ibaret olduğu bilinmelidir. Ancak muhalefet, bizim iddia olarak koyduğumuz usulsüzlükleri ve yolsuzlukları eleştiri sanmaktadır. Ve kendi seçmenine de böyle lanse etme gayreti içerisine girmiştir.
Ortaya koyduğumuz tüm konular kamuoyunun ve Mahmutlar halkının rahatsızlık duyduğu, ancak; çıkıp konuşamadığı konulardır. Bunun en güzel örneği, Mahmutlar CHP teşkilatında yaşanmıştır. CHP belde teşkilat başkanı ve belediye meclis üyesi Sayar, bazı kişilerden gelen baskılar sonucunda basın açıklaması yapmaya zorlanmış olacak ki; zar zor yutkunarak okuduğu kağıdı bitirir bitirmez, tam oradan tüymeye yeltenirken;
Yıllarca CHP’ye hizmet etmiş ve her platformda gerçek bir CHP’li olduğunu beyan eden gazeteci Mesut İlhan’ın “Sayın Sayar, sen bu inanmadığın sözleri ifade ederken, kendini inkar etmiyor musun? Sen değil miydin daha dün Ali Çelik yönetiminde büyük sıkıntı var. Onlara 31 Aralık’a (2009) kadar süre veriyorum. Eğer bu yapılan bu yolsuzluklar durmaz ise, bakın görün gereğini ben nasıl yapacağım! Diyordun. Ne değişti?” Diyerek, bugün söyleyemeyerek sustuğun tüm gerçekleri yüzüne vurmuştur.
Sayın Sayar, sen aynı sözleri Ali Çelik için ve yanındaki menfaat grupları için her yerde sarf etmedin mi? “Bunlar, bu beldeyi soyuyorlar. Yapılan hiçbir işten bizim bilgimiz olmuyor. Ali Çelik’i son kez uyaracağım. Eğer, bu işleri doğru yapmaya başlamazsa ve aynen senin ifadenle; YANINDAKİ ÇAKAL TAKIMINI GÖNDERMEZSE BEN PARTİM ADINA GEREKENİ YAPACAĞIM.” Diye bana dahi söyleyen sen değil miydin?
Bugün ne değişti sana sormak istiyorum? Bana göre, ya sana da “sağlığın bozulur” mesajı verdiler ya da sen onlara katıldın.
Sayın Sayar, benim işlerim Allah’a binlerce kere şükür son derece iyi. Kaldı ki; ben Mahmutlarlıyım. Mahmutlar’da yaşıyorum. Tanınan, bilinen bir aileye mensubum. Bu yaşıma kadar, karnımı siyaset doyurmadı. Ailemi siyaset geçindirmedi. Sigaramı partililer almadı.  Başkalarının aile nafakalarını, kumar masasına yatırtarak, onları kumarın içine çekerek, onların kaybından ben kazanç elde etmedim. Kamu malı yemedim, yetim malı yemedim. Hiçbir işimde, belde başkanı statümü kullanmadım. Bugün de Mahmutlar’da iş makinelerim çalışmaktadır. Ama bugün, sizin yönetiminizde belediyeye giren her vatandaşın arkasına bir adam takılarak, her vatandaştan ayrı ayrı rant elde edilmektedir. Tüm ruhsatlar ve iskanlar belediye başkanının çıkar takımının yetkisinde bekletilmektedir. Ve imzalanmaktadır. İhaleler ve ihale pazarlıkları özel evlerde ve Irak’larda yapılmaktadır.
Tabii ki; senin bunları bilmemen normaldir. Çünkü, senin kendi ifadenle, “Seni meclis üyesi ya da belde başkanı yerine koyup da, bilgilendiren kimse yoktur.” Bir çok kişinin sana sorduğu olaylardan ve yolsuzluklardan sonradan haberdar olduğun bellidir.
Ama unutma ki; bu gerekçe seni sorumluluktan kurtarmaz.  Ali Çelik’in bindiği mercedesin nereden ve nasıl geldiğini açıklamak yerine, direkt fiyatını gündeme getirmenden de anlaşılıyor ki; 15-16 milyar rüşvet almış. Ne olacak? Diyebiliyorsun. Ben de size “PES!” diyorum. 
Sayın Sayar, kendi hesabını veremeyen hesap soramaz. Bunu asla unutma. Yani halk dili ile söylemek gerekirse; “Kendi evi camdan olan, başkasının penceresine taş atmamalıdır.”
Benim kader birliği ettiğim biladerlerim, kendi bütçeleri ölçüsünde istediği her türlü araca binebilirler. İstediği her türlü gayrimenkulü de alıp satabilirler. Kendileri, 21 yıldır aktifi ticaretin içerisindedirler. Senden izin alacak değiller. Sana hesap da vermezler.
Onların kendi mülkleri, kendilerine fazlası ile yetmektedir. Boş ve asılsız konuşmalarla, ancak günaha giriyorsunuz. Ben araştırdım, eğer sen çok istiyorsan Vergi Dairesi, Tapu Müdürlüğü ve bankalar oradadır. Mahmutlar’da buradadır. İstediğin şekilde araştırıp, onlara kim menfaat sağlamışsa bulup getireceksin. Kim araba almışsa, kim daire dükkan almışsa, aldığı arabayı da aldığı daireyi de, aldığı dükkanı da ve kimin aldığını da bulup getireceksin. Yoksa, kamuoyunun önünde özür dileyerek, ben iftiracıyım diyeceksin. Ben, sonuna kadar kader birliği ettiğim herkese kefilim.
Bu dilinize doladığınız “Korku İmparatorluğu”  paronayası, halkı korkutarak oy almak için CHP’nin 1948 yılından beri uydurduğu siyaset söylemlerinden olup, partinin hizmet yerine vaat ettiği, tüzüğün 1.maddesidir.
Halka korku yayan tüzüğünüzün 2.maddesi “Cumhuriyet elden gidiyor!” paronayasıdır.
Diğer korku yayan tüzüğünüzün 3. maddesi ise “İrtica geliyor” paronayasıdır.
Seçim kazanma adına her yolu mubah sayan CHP zihniyetinin, korku imparatorluğu ve diğer korku ve endişe yayan siyasi söylemleri, artık millete kabak tadı vermiştir. “İnadına korku anlayışınız” halk tarafından çabuk fark edildiğinden, yıllardan beri korkuluk gibi seçim meydanlarında kalıyorsunuz. 
Bizim yönetimimizi ve hizmetlerimizi yaşayanlar, tüm bölgenin tanıdığı nasıl bir hizmet imparatorluğu kuruduğumuzu halkımızın bugün yaşadığı güzel şehri nereden nereye getirdiğimizi siz hariç herkes konuşmaktadır, bilmektedir. Sizler, hizmetlerin içerisinde ve hizmetlerle birlikte yaşayıp, ancak konuşamayanlardansınız. Yani, EN BÜYÜK HAZIMSIZLIK SİZLERDEDİR.
 Sayın Sayar, sen; “İki arada bir derede kalmış”, “Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık” diyerek, partinin onurunu kurtarma adına halkın ve kendi seçmeninin rahatsızlığını görmezlikten gelerek, belediye başkanlığı ve avanesine kefil olma gayreti içerisine girmen, belki seni ve birkaç kişiyi memnun ve mutlu edebilir ama tüyü bitmemiş yetimleri ve Mahmutlar halkını memnun ve mutlu etmez.
Sen bütün bu usulsüzlük ve yolsuzluklara rağmen yine de; “İnadına halk hareketi” diyebiliyorsan, o senin bileceğin bir şey.
Biz, halkın bize yüklediği sorumluluk ve görev anlayışı ile “İNADINA HAK HAREKETİNİ” başlattık, bunu bilesiniz.”dedi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!