Özellikle çok partili siyaset yaşamına başladığımız 1950 yılından bugüne değin bazı siyasetçiler Atatürk’ü topluma diktatör olarak tanıtmışlar ya da tanıtıyorlar.
Acaba Atatürk diktatör müydü? Yaşanmış olaylardan verilen birkaç örnek yüce Atatürk’ün hiçbir zaman diktatör olmadığını gösteriyordu.
Atatürk Türkiye’yi ziyaret eden bir yabancı siyaset adamı ile Ankara Palas da konuşuyordu. Bir ara şunları söyledi.
-Ben, düşündüklerimi daima halkın huzurunda söylemeliyim. Yanlışım varsa, halk beni tekzip etsin.
İşte diktatör denen Atatürk.
Ve bir tarih dersinde Atatürk öğrenciye soruyor.
-Türk milletini kim kurtardı? Öğrenci hemen cevap veriyor..
-Atamız kurtardı. Atatürk bu cevabı kabul etmiyor ve
-Hayır çocuğum diyor, Türk milletini kendi kurtardı
Hangi diktatör bu lafı söylemiştir.
Atatürk ve eşi Latife hanım İzmir’de Uşaklıoğlu köşkünde misafir kaldığı gecenin saat ikisinde..
-Ben bu gece tramvaya binmek istiyorum.. der
Şehirde el ayak kesilmiş, atlı tramvaylar yerlerine çekilmişlerdir. Bu saatte tramvaya binmek arzusu hiçbir şeyle izah edilemiyor. Fakat Atatürk ayak diretiyor.
-Mutlaka tramvaya binmeliyim. Çaresiz haberler gönderiliyor, bir eski tramvay hazırlanıyor ve Latife hanım, maiyetleri tramvaya biniyorlar.
Atatürk, bunu mutlaka bir maksatla yapmıştır. Belki de maiyetinde bulunanlardan birine ders vermek için. Nitekim pek az sonra gecenin bu saatinde bir işkenceye katlanma pahasına dersini veriyor.
Sürücü atları kamçılarken Atatürk soruyor
-Beybaba hayvanlara kamçı vurmadan süremez misiniz? Tecrübeli sürücü derhal cevap veriyor.
Koşamazlar paşam..
-Dur öyle ise, biraz da ben idare edeyim.. Sürücünün yerine geçiyor eline aldığı kamçıyı havada şaklatarak atları dolu dizgin koşturuyor ve sonra..
-Bende bu milleti bir hedefe koşturdum. Fakat kamçı kullanarak değil. Sonra arkadakilerine dönüyor ve
-Latife, sende bari bilet kes.. bu kadar yolcu var. Yalnız paraları cebe atmaya yeltenme..
İki ders.. Kime? Kime olursa.. Her zaman “Ders” vasfını muhafaza edecektir.
Bir diktatör böyle mi yapar?
Amerika’da bir kadın gazeteci Dolmabahçe Sarayında Atatürk ile bir mülakat yapıyordu ve hep ‘’diktatör’’ kelimesi üzerinde duruyordu. Bir aralık Atatürk şu cevabı verdi
-Evet, diktatör, diktatör ama, kalplere girerek hükmeden diktatör
KAYNAKÇA: Niyazi Ahmet Banoğlu “Yabancı Gözü ile Atatürk 3” serisi yayınları İstanbul 1955
ATATÜRK VE DİKTATÖRLÜK
Paylaş
