BİLİMSEL ARAŞTIRMA GEREKSİNİMİ-Ender Karaca

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ekonomik, siyasal ve toplumsal görüşlerin özellikle 1980’li yıllardan başlayarak, 2000’li yıllarda ileri batılı kapitalist – emperyalist ülkelerin görüşleri lehine hızla değiştiği dünyamızda,  bu değişimin temel özelliğinin başında bu ülkelerin bilimsel araştırmalara verdikleri önem gelmektedir.
Örneğin; Japonya’nın bilimsel araştırmalar için bir yılda ulusal gelir içindeki harcanan payın yüzde 4 olmasına karşılık ülkemizde bu oranın ancak binde 7 olduğu görülecektir.
Bu oranın Japonya’ya göre neden bu kadar düşük olmasının başında, bilimsel araştırmaların temeli olan bilime, toplum olarak gerekli önemin verilmediğini söyleyebiliriz.
Bilime gerekli önem verilmediği için ileri teknoloji de ülkemizde gelişmemiştir.
Çünkü bilime bir ülkede ne kadar önem verilirse teknoloji de o oranda artar.
Hatta bu konuda ATO (Ankara Ticaret Odası)’nın hazırladığı “Türkiye Ar-Ge Yoksulu” başlıklı bir rapora göre; Ar-Ge ‘ ye milli gelirin yaklaşık binde 7 si kadar harcama yapabilen Türkiye’nin; ileri teknoloji ürünü ihraç edemediği için yüksek oranlarda dış ticaret açığı verdiğini açıklıyordu.
Bu konuda ATO Başkanı Sinan Aygün’ün demeci de bir hayli ilgi çekiciydi.
Ne diyordu Sinan Aygün?
“Türkiye’nin sürekli dış ticaret açığı vermesi dışarıya düşük teknolojili ürünler satıp ileri teknoloji ürünü almasından kaynaklanıyor. Kilosu 50 centten demir satıp, kilosu 4-5 bin dolara cep telefonu satın almaya devam edersek ne dış ticaret açığımızı ne de cari işlemler açığımızı kapatabiliriz. Ucuz mallar satıp pahalı mallar almaya devam ettiğimiz sürece ihracatımızı ne kadar büyütürsek büyütelim, ithalat çok daha yüksek büyüdüğü için dış ticaret açığımızda artarak büyümeye devam edecektir.”(1)
Bu durum, bilime gerekli önemin verilmediğinin bir göstergesidir.
Esasında bilimsel araştırmalara verilen önem bir toplumun geleceğini belirler.
Şayet o toplum bilimsel araştırmalara gerekli önemi verirse, o toplum ergeç kalkınır.
Örnek olarak; Sürekli gelişen ÇİN HALK CUMHURİYETİ’ni ele alalım.
Bu ülke, son otuz yılda bilimsel araştırmalardaki artış hızı diğer ülkelerin önüne geçerek ABD’den sonra ikinci sıraya yükselmiştir.
Örneğin; 1995-2005 yılları arasında bilimsel araştırmalar için ulusal gelir içinden ayrılan payın binde 6’dan yüzde 136’lık bir artışla yüzde 1,42 ye yükseldiği görülmüştür.(2)
Ülkemize gelince; son otuz yılda bilimsel araştırmalar için ayrılan pay ancak binde 3 artarak binde 7 ye yükselmiştir.
Netice olarak diyebiliriz ki;
Gelişmiş ülkelerin teknoloji pazarı olmamamız için zaman kaybetmeden bilimsel araştırmalara yönelik bir BİLİM VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI kurulması gerekmektedir.
Bu konuya gerekli önem verilmediği takdirde, ileri ülkelerin teknoloji pazarı olmaya devam ederiz.
Devam ettiğimiz takdirde ödemeler dengesindeki açığın bir kısmını da turizm gelirleriyle kapatmaya çalışırız.
1), 26 Mart 2010 tarihli Cumhuriyet Bilim ve Teknik Dergisi, S.8
2), 20 Mart 2010 tarihli Cumhuriyet Gazetesi S.16

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!