BİR ÜLKENİN BEKA SORUNU VARSA NE YAPAR? (2)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BEKA; Ölmezlik, ölümsüzlük, ebediyet, ebedilik, bakilik. Kubbealtı Lugatı. Misalli Büyük Türkçe Sözlük. C:2. S:325. 2011. İstanbul)
Hem inancımızın, hem kimliğimizin en önemli özelliği; atalarına duyulan saygı ve ölülerini hayırla yâd etmesidir.
Ne günlere kaldık?
Ölüye küfreden,
Atasını yok sayan bir toplum olduk adeta.
Neden?
Mustafa Kemal bu konular da başta olmak kaydı ile NUTUK’da hayatın her aşaması için yaptığı açıklamaları bu dizi içinde yayımlayacağım.
Bu nedenle SÖYLEV; “Bir toplum bilim klasiğidir.
Gerçi SÖYLEV, 19 Mayıs 1919 ile 15 Ekim 1927 tarihleri arasında cereyan eden Türk Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet devrimlerinin somut olaylarından söz eder. Bu açıdan bakıldığında, Cumhuriyet tarihimizin sınırlı bir sunulu sanılabilir. Ama bu somut olaylara yön veren temel stratejiye ve uygulanışına ilişkin veriler göz önünde tutulursa, SÖYLEV’in yalnızca belli bir dönemin somut olgularını anlatan bir tarih kitabı olmadığı, birinci sınıf bir toplum bilim, devrim toplum bilimi, ulus-kurma toplum bilimi ve sömürgeciliği ortadan kaldırma toplum bilimi olduğu anlaşılır. Gerçekten SÖYLEV, sömürgeciliği yıkıp özgür, bağımsız, gelişen ve çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmaya girişen bir ulus toplumun nasıl kurulabileceğini sergilemektedir. Dikkatle incelendiğinde görülmektedir ki, Mustafa Kemal, SÖYLEV’de, böyle bir toplumun kuruluşunda izlediği üstün nitelikli önderlik ve yönetim stratejisini de ortaya koymuştur. Bu stratejinin özü, ‘Özgürlük ve bağımsızlık kavramlarına sahip bir halkın karşısında, dünyanın en güçlü ordularına sahip devletlerin ve onların işbirlikçilerinin dize geleceği’ bilincidir. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devrimleri yürütülürken siyasal, askeri ve diplomatik alanlarda, iletişim, eğitim, ekonomi ve kültür alanlarında izlenen politikaların tümü, hep bu yön verici ana düşünceye dayanmıştır.
‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir!’ diyen Mustafa Kemal, SÖYLEV’in daha başında şunları belirtir: ‘Efendiler, daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğüm ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığım karar, ulusal egemenliğe dayalı, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmaktı.
Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam bağımsız olmakla sağlanabilir. Ne denli zengin ve gönenmiş olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, insanlık karşısında uşak olmaktan daha yüksek bir işlem görmeye layık olamaz.
‘Öyleyse ya bağımsızlık ya ölüm!’
Gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktı.
SÖYLEV aynı zamanda Mustafa Kemal’in felsefi bilgeliğine tanıklık eden bir yapıttır.
Bilindiği gibi en üstün strateji düzeyi olan bilgelik, ‘ne yapmak ve ne zaman yapmak gerektiğini de bilmek’ kadar ‘ ne yapmamak gerektiğini de bilmek’ demektir. Yapma sanatı yaşamı bilmek, yapmamak sanatı ise olguların özünü bilmek demektir. Üstün strateji, eyleme geçmeden önce şu etkenlerin saptanması gerektiğini bilir: İzlenecek yöntem, fiziksel koşullar, önderlik ve disiplin.
İzlenecek yöntemle anlaşılan şey, halkın önderlik gurubuyla aynı hedefleri paylaşmasının sağlanmasıdır.
Fiziksel ve doğal koşullar, ulaşım ve iletişim olanakları, eylemin boyutları ve güvenlik açılarından ele alınmak gerekir. Eyleme geçme zamanını seçerken halkın üretim etkinliklerini, ordunun savaş yeteneğini elden gelen en üst düzeyde bulundurmaya dikkat etmek gerekir.” (NUTUK. 70. Yıldönümünde SÖYLEV’de sergilenen kurtuluş stratejisi. Prof. Dr. Özer Ozankaya)
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!