Çakır’dan Berberoğlu’na cevap

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÇAKIRKendisinin AK Parti’yi karıştırmak gibi bir düşüncesi olmadığını belirten Alaaddin Çakır “Delege seçimi yapıyorum deyip sandığı ortaya koymazsan, gönderdiğin mesajda oyun nerede kullanılacağını belirtmezsen, oradaki AKP üyeleri sana rahatsızlık verir, tepkisini gösterir” dedi
(AKP) İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu’nun basına yaptığı açıklamada, “Bazı kişi ve gruplar partiyi yıpratıp, içini karıştırmak istiyor” açıklamasına eski belediye Başkanı Alaattin Çakır’dan yanıt geldi.
‘AK PARTİ ÜYESİ DEĞİLİM’
Çakır, AKP’ye ömrünü vermiş insanları suçlayarak bir yere gelmenin mümkün olmadığını söyledi. Kendisinin makam, mevki beklentisi içerisinde olmadığını belirten Çakır, şöyle devam etti:
“Ben partiden istifa ettim. İstifa etme sebebim  belli. O gün Hüseyin Güney istifa etme sebebimi açıklamıştı. İstifa etme sebebim Hasan Sipahioğlu’nun aday gösterilmesiydi. Sipahioğlu’nun aday gösterilmesi durumunda benimle beraber 10 kişi istifa edecekti, bir tek ben istifa ettim. Diğerleri istifa edemediler. Önceki gün AKP İl Başkanı Rıza Sümer’i aradım. Sümer ile konuşmama başlarken ‘Ben AKP üyesi değilim. İstifa ettim, önce bunu belirteyim’ dedim. Ancak AKP kurulduğu günden beri ben ve ailem, başka hiçbir partiye bugüne kadar oy vermedik. Bugüne kadar hiçbir parti için de çalışmadım. Bunu da belirteyim. İstifa ettiğim günden beri o gün Menderes Türel’in beni aramasıyla hem Sipahioğlu, hem de Türel için çalıştım. O günkü siyasi çalışmamı bunun için yaptım. O günden sonraki tüm seçimlerde referandumlar dahil, saat 05.00’de sandığın başına gittim. Saat 20.00’ye kadar AKP müşahidi, okul sorumlusu olarak çalıştım. Bunun da yüzlerce, binlerce ispatı vardır. Bizim AKP temayülünde genel merkez kimi isterse onunla çalışır, onu aday gösterir veyahut da onu atar. Bunda herhangi bir problem yok. Ancak sen delege seçimi yapıyorum, Alanya’nın 22 bin delegesi var, delege seçimi normal, demokratik şartlar altında yapılıyor diyorsan, bunun şartları tüzükte belirlenmiştir. O şartların da tüzükte olması gerektiği gibi olması lazım. Diyeceksin ki Alaattin Çakır sana ne? Ben bu partide üye değilim ancak üye olmak zorunda da değilim. Oy, gönül veriyorum. Bu parti seçim kaybettiği zaman kendi ruhumda bunun ızdırabını yaşıyorum. Dolayısıyla bu partiyi ben sahipleniyorum, sahiplenmişim.
‘DEMOKRASİ ÇALIŞTIRILMALI’
Bu şartlarda ben partiye bakıyorum. Bunların tamamını da Sümer’e anlattım. ‘Bizlerin, arkadaşların meselesi partiyi karıştırmak olabilir mi?’ dedim. Asla böyle bir şey olamaz ancak hem ortada demokrasi var diyorsunuz, hem Adalet ve Kalkınma isminde bir parti var, hem de şu var. Ortaya demokrasiyi koymadan söylersen buna diyecek bir şeyimiz yok. Bu bir göstermelik delege seçimi diyorsan, o zaman biz kesinlikle kabul ederiz. Parti böyle karar vermişse, partinin kararıysa ona uyarız. Arkadaşlar uyarlar. Niye uymasınlar. Bunda sıkıntı yok ancak ‘Ben delege seçimi yapıyorum’ deyip sandığı ortaya koymazsan, gönderdiğin mesajda oyun nerede kullanılacağını belirtmezsen, oradaki AKP üyeleri tabiki sana rahatsızlık verir, sana tepkisini gösterir. İki mesaj göndermişsin, hiç birinde oyun kullanılacağı adres yok. Bir gün sonra oyu kullanmaya yarım saat kala adres belirtiyorsun. Bizim genel merkezimiz böyle bir şey emrettiyse, yani ben kimi aday gösterirsem o aday olacak, ona çalışacağım diyorsa, buna hiçbir üyenin diyecek bir şeyi olamaz.
‘BİZ AKP’NİN EŞEĞİYİZ’
Sümer’e ben tümünü anlattım. Öncelikle sözüme başlamadan AKP’den istifa ettiğimi, üye olmadığımı ancak istifa ettiğim günden beri de AKP’ye çalıştığımı Sümer’e tek tek anlattım. Sümer, ‘Böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. İstifa etmiş olabilirsin ancak sizin AKP’de mutlaka ve mutlaka tekrar üye olmanız ve görev almanız lazım’ dedi. Ben de ‘Hiç öyle bir şeye gerek yok. Biz AKP’nin eşeğiyiz. Hiçbir sorun yok’ dedim. Sıkıntı yok. Burada tek sıkıntı şu. Genel merkezin tavrının veyahut da emrinin üyelere doğru anlatılmaması ya da doğru uygulama yapılmaması.
‘ARKADAN ÇEVRİLEN DOLAP YOK’
Bunu açıklamak yerine insanları kötülemek, insanlar hakkında kötü sözler sarf etmek ne bize ne de bizim partimize yakışır. Bunlar yanlış şeyler. Biz bu partiyi karıştırmak, kimseye hissettirmeden arkadan karıştırmak gibi bir mücadele içerisinde olsak, ben kendi adımı, soyadımı, kim olduğumu söylemeden bunu yaparım. Sümer’i arayıp bunların yanlış olduğunu, mahallemizde çok sayıda insanın, seçmenin, daha doğrusu AKP üyesinin beni defalarca aradığını, bu konuya mutlaka bizim de destek olmamızı ve il başkanlığının müdahale etmesi gerektiğini söylese, yani ben gizli saklı bir şey yapıyor olsam, Sümer’i arayıp bunları zaten söylemem. Ben kendi kimliğimi ortaya koymam. Biz gizli bir şey yapmıyoruz. Gizli yapılan bir şey de yok zaten. Tüm üyelerimiz buna karşı. Mesele bundan ibaret. Arkadan çevrilen dolap da yok. Her şey açık ve net” dedi.
 
 
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!