“ÇUKUR DEMOKRASİ”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bizim ülkemizde kriz hiç bitmez!
Ne güzel seçimleri huzur ve güven içerisinde geçirdik derken, sanık adayların halk tarafından seçilmelerine rağmen milletvekili olamayacakları kararı verildi.
Biz hukuk mukuk dinlemeyiz elbet!
Şimdiden toplumun bir bölümünün gönüllerinde “ Milletvekilimiz” oldular bile…
Savcıların ve Yüksek Seçim Kurulunun kanunlar karşısında çok da kıpırdama şansı bırakılmasa da öbür yandan halk tarafından “Siz bizim Milletvekillerimizsiniz” kararı apaçık ortada duruyor…
Hukuk ile vicdan bir bakıma karşı karşıya.
Aslında ülkemizde “Demokrasi” kavramının tam anlamıyla yerleşemediğini açıkça burada gözlemleyebiliyoruz.
Birden, çıkışı olmayan “Çukur Demokrasi” geldi aklıma.
Esasen böyle bir kavram yok. “Çukur Demokrasi” kavramını analitik yorumlardan yola çıkarak “çıkışı zor olan, bir anlamda mucizelere kalmış” şeklinde yorumlayabilirsiniz.
O zaman, bu durumda çukura girenlere bir bakalım;
— Partiler tarafından oy kaygısı nedeniyle özellikle seçilecek sıralamada aday göstermeleri,
— Milletvekili aday incelemelerinde, seçim öncesinde sürecin huzur ve güvenliğinin sağlanmasının da etkisi ile YSK tarafından verilen kararlar,
— Partilerin Liderleri veya güçleri tarafından direkt olarak milletvekili seçilmesi için garanti yerlerden gösterilme yönteminin yerini sanki halk tarafından seçilmiş gibi gösterilmesi sayılabilir.
Çukur demokrasiye rağmen; gerginliği arttırıcı siyaset yapanların halkın yarı oyunu almış iktidar partisine hala demokrasi saygınlığını göstermeyenlerin “Hukuk ile Vicdan” ortaklığının sağlamasını ancak iktidar partisinin yasal düzenleme ile çözebileceğini söylemeleri çukurun ne denli derin olduğuna delalet olsa gerek…
“İnsan bir kere batmaya görsün, ardı arkası kesilmez” hesabı; demokrasinin çukur kısmını yine çukur yasalarla çözmekten başka çare de yok gibi gözüküyor.
Buradan, Meclis içerisinde “Dokunulmazlığı kaldıralım” diyenlerin bu güzelim demokrasi çukurunda ne gibi sorunlar yaşanabileceğini de görmüş oluruz belki de…
Sakın dokunulmazlığa karşı olduğumu düşünmeyin, sadece demokrasinin yumuşak katılığına alışmadığımız sürece sorunların artabileceği fikrine hâkim olduğumu söylemeye çalışıyorum.
Görüyorum ki, Meclis’te hukukçu milletvekilleri çoğaldıkça köstek siyasetinin daha da artacağı, çözülmesi gereken esas ve birikmiş sorunların altından kalkılmasının da bir hayli zaman alacağı muhakkaktır.
Benim de hukukçu olmadığım tezi ve özeleştirisini yaptıktan sonra, yargının siyasallaşmasının geçmişinin uzun yıllara dayandığını anlamakta hiçbir zaman güçlük çekmediğimi belirtmek isterim.
Sizin anlayacağınız;
Kutuplaşmanın ve sıkışan sancılı siyasetin içinden çıkılmaz halleri Türk siyasetinin verimliliğine veya performansına zarar vermeye devam etmektedir.
***                  ***                  ***
Herkesin Miraç Kandilini kutluyor, sağlık ve mutluluklar diliyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!