DÜNYA- AHİRET DENGESİNİ KURAMAMA-DÜNYEVİLEŞME

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünyevileşme, dinî ve ilahî alemden uzaklaşma, manevî değerler ile olan bağı koparma ve tamamen bu dünyaya yönelme demektir Dünyevileşme, dinin bütün değerlerini hayatın her alanından uzaklaştırma dini sadece vicdanlara hapsetmedir. Dünyevîleşmenin temel karakteristik özelliği öte dünya fikrine kayıtsız kalmadır.
 Dünyevîleşen insan, benmerkezcidir yani yalnızca kendisini düşünür kendisini sever. Başkaları onun için önemli değildir. O, kendi için yaşayan ve bunun için her şeyi mübah gören bir ruh haline sahiptir.
 Dünyevileşmenin en önemli göstergelerinden biri sınırsız tüketimdir. Dünyevîleşen insan doyumsuzdur. O,  sınırsız, amaçsız bir hırsla tüketmeye kilitlenmiştir. Bugün  insanların pek çoğu haram-helal demeden hemen köşe olma, hortumlama, sınırsız büyüme peşinde koşmakta  kanaatkâr olmayı unutmuş gözükmektedirler. Oysaki kanaat Hz. Peygamberin ifadesiyle bitmeyen bir hazinedir. Yine dünyevileşen insanlar  sınırsız  zevk ve eğlence  peşindedirler. Oysa insan bu dünyaya sınırsız zevk ve eğlence için gönderilmemiştir.
 Cahiliye döneminde  müşrikler, Peygamber (s.a.v)’in hak davetinin, kitleler tarafından kabulünü önlemek amacıyla, halkın daha hafif ve zevkli şeylerle meşgul olmalarını sağlamak için bir takım eğlence ve şölenler düzenliyorlardı. Peygamber (s)’in vaaz ve telkinlerinden kimin etkilenmekte olduğu haberi alınıyorsa, Nadir b. el-Hâris ona cariyelerden birini musallat eder ve bu cariyeye, “bu adama yedir, içir ve eğlendir ki Muhammed’in telkinlerine uymasın” (M. Hamidullah, 1988: 28) derdi. Bugün, Cahiliye döneminde uygulanan o yöntemin moderncesi popüler kültürdür. Günümüzün Nadr bin el-Hâris’leri ise medya denilen aracılardır. Buna olumlu cevap verenler ise dünyevîleşen  insanlardır. 
 Kur’an’ın karşı çıktığı bu anlayış ve yaşam biçimi, geçmişte nasıl acılara sebep olduysa, bugün de çevre kirliliği, silahlanma, ırkçılık, tüketim çılgınlığı, açlık, savaş ve gelir dağılımında adaletsizlik gibi bir yığın felakete sebep olmaktadır. Bu durum Kur’an da şöyle dile getirilir: “ (Ey müminler!) Sakın ola ki, Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini, insanlıklarını unutturduğu kimseler gibi olmayın! ” (Haşr: 19).
 Dünyevîleşmek fakirliğe mukabil zenginleşmek değildir. Dünyevîleşmek, insanın ruhî yönünü, kalıcı uhrevî boyutunu ertelemesi; hayatı, dünyevî haz ve mutluluktan ibaret bilmesidir. Dünyevîleşmek, insana, hayata dair her şeye maddi açıdan bakma ve bunu yaşam tarzı haline getirmedir. Bundan dolayı, Kur’an insanları  ısrarla dünyevileşmekten sakındırmakta orta yolu tavsiye etmektedir.
 Kur’an’ın dünya ve âhirete bakışı, birinin lehine diğerinin aleyhine olmamaktır. Bunun için Allah Teala bize şöyle dua  etmemizi öğretmiştir: “ Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik-güzellik (sağlam iman, güzel davranış, helal kazanç, ilim, sağlık, afiyet, hayırlı eş ve evlat) lütfet, ahirette de iyilik-güzellik (cennet) lütfet. Bizi cehennem azabından koru! ” (Bakara: 201)

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!