EĞİTİM DURUMUMUZ

“…Eğitimdir ki, bir ulusu ya özgür, bağımsız, onurlu, yüksek bir toplum olarak yaşatır, ya da bir ulusu köleliğe ve yoksulluğa sürükler.’’(22.9.1924) ATATÜRK
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü(OECD) tarafından üç yılda bir 15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini değerlendirmek üzere yapılan Uluslar arası Öğrenci Değerlendirme Programının (PISA) 2015 ‘te yapılan ortak sınav sonuçlarına göre hazırladıkları raporda 72 ülkede (OECD üyesi 35 ülkede dahil)uygulanan ve öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen bilimleri aralarındaki seviyelerinin ölçüldüğü sınavlarda Türk öğrenciler fen bilimlerinde 52.,okuma becerilerince 50.,matematikte ise 49.sırada yer aldığı görülmüştür.
Türkiye alınan bu sonuca göre genel ortalamada OECD düzeyinin bir hayli gerisinde,52.sırada yer aldı.
Yazılı ve görsel medyada yer alan bu habere göre geçen hafta açıklanan TIMS sonuçlarında tüm alanlarda ilk sırayı Singapurlu öğrenciler, PİSA’da da birinci oldular.
Üç derste de diğer ülkelere fark atarak birinci sırayı alan Singapur’u fen bilimlerinde Japonya, okuma becerilerinde Kanada ve matematikte de Hong Kong takip etti.
Hazırlanan bu raporda Türkiye’nin fen bilimleri matematik ve okuma becerilerinde yerinin aynı kaldığını ve 2006’dan bu yana OECD ortalamasının altında olduğu kaydedildi.
Yaşanan bu olumsuz durumu yazılı ve görsel medya “Türkiye eğitimde sınıfta kaldı” ve “Büyük çöküş” adı altında başlık atarak haber yaptı.
Oluşan bu durum mutlaka bizi yöneten eğitimcilerin önüne gelecektir.
Umut ediyoruz gerekli önlemleri alacaklardır.
Yalnız üzerinde durmak istediğimiz konulardan biri olan ve 72 ülke arasında 49.sırada yer alan matematik konusuna değinmek istiyoruz.
Daha öncede Mahmutlar Post’da açıkladığım üzere matematik, bilimin temeli olup bu bilim dalı olmadan hiçbir bilimin yapılamayacağını görmemiz gerekir.
Esasında matematik dersinde başarılı olamayan öğrenciler analitik düşünme, sorgulama ve eleştiri yapma yeteneğine sahip olamazlar.
Bu şekilde yetişen gençler ileride yaşanan olaylar üzerinde neden –sonuç ilişkisi kuramazlar.
Bu durumun önlenmesi içinde vakit kaybetmeden akıl ve bilimi de esas alarak gerekli önlemlerin esas alınması artık zorunlu bir hale gelmiştir.
Unutmayalım bir ülkenin geleceği verilen eğitim ve öğretime bağlıdır.