FATİH SULTAN MEHMET'İN TOKİ'Sİ

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sudiKurtuluş savaşı yıllarında Rus’lardan aldığımız buğday işimize yaradı ama sonraki yıllarda çeşitli tartışmaları birlikte getirdi.
Bazı kaynaklara göre sadece buğday mı?
Tüfek, mermi, makineli tüfek, top, top mermisi, kılıç, gaz maskesi ve destroyer gibi birçok askeri malzeme…
Neticede “Rus uçağını düşürerek borcumuzu ödedik” Savaş yıllarında yaşanan bu zorlukları iyi analiz eden devlet büyükleri her alanda çeşitli atılımlar başlatmış ve onuncu yıl marşına konu olan büyük atılım gerçekleştirilmiştir.
Modern tarımın önemine vurgu yapan Atatürk 1925 yılında önemli tarımcıları köşke çağırarak şu talimatı verir “Ankara’da önemli bir çiftlik kuracağız.
Bu çiftlikte modern tarım tekniklerini uygulayıp tüm ülkeye yayacağız, bana uygun bir arazi bulun” Atatürk Orman Çiftliği kurulmuştur.
Orada geliştirilen tohumlar ve modern hayvancılık teknikleri ülkenin dört bir yanına “Tarım Kredi Kooperatifleri ve Devlet Üretme Çiftlikleri” vasıtasıyla yayılır. İsrail’e ve Arap yarımadasına tohum sattığımız yıllardır…
Tarım Kredi Kooperatiflerinin birer birer kapanmasıyla birlikte tohumda İsrail’e bağımlı olduk. “Devlet İnek mi besler” diyenler sayesinde Angus ithal etmeye başladık.
O da yetmedi Atatürk Orman Çiftliğinden 3 bin ağacı kesip yerine itibarımızı artıran sarayı diktik.
Bu ülkeden Atatürk’ün izini silmek için her şeyi yaptılar.
Çocukların daha iyi beslenmesi için iştah açıcı olarak dağıtılan Malt Hülasasını “Atatürk çocuklara bira içiriyor” diye servis edip “İki ayyaş” dediler.
TEKEL Amerika’ya uçtu tütün tarımı bitti.
“Yahu kardeşim niye yapıyorsunuz ?” diyenlere “Biz Osmanlıyız, Fatih’in torunlarıyız yeniden dünya liderliğine, reklam arası sona erdi” dediler.
Her neyse…!
Yıl 1481 Fatih Sultan Mehmet ordusuyla birlikte sefere çıkar.
Hasta olmasına rağmen uzun bir yolculuktan sonra Gebze sınırlarında ki Tekir Çayırı (sonradan Hünkar Çayırı) denilen yere otağını kurar.
Bu arada hastalığı iyice artmış ve fenalaşmıştır.
Bunu üzerine hekimler çağrılır verilen ilaçların dozajı artırılır.
Özel doktoru Yahudi devşirmesi Yakup Paşadır.
Ama ne yazık ki Fatih Sultan Mehmet’i zehirleyen o’ dur.
Cihan Padişahı orada hayata veda eder.
Yakup Paşa askerler tarafından paramparça edilerek öldürülür.
Karga’nın biri şarabı içmiş gidip Kilise’nin çanına etmiş.
Onu gören Bektaşi “Be hey Karga Müslümansın niye şarap içtin, Hristiyan’sın niye Kilise’nin çanına ettin” demiş.
Neticede; Gebze’de bulunan Hünkar Çadırı Fatih’in hayata gözlerini yumduğu yerdir.
1481 yılının Mayıs ayından bu güne kadar otağın kurulduğu yer özel olarak korunup, Cumhuriyet döneminde ise SİT alanı ilan edilmişti..
Gel Gör ki “yeniden Osmanlı” diyenler o araziyi özelleştirme kapsamına aldılar ve TOKİ ile başgöz etmeye çalışıyorlar.
Cihan Padişahımıza da borcumuz ödendiğine göre şimdi sıradaki gelsin…..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!