GALİPTİR BU YOLDA MAĞLUP

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sudiOsmanlı, şu Bizanslılardan çektiğini kimseden çekmedi.
Kahpe Bizans deyiminin dilimize pelesenk olması keyfi değildir.
Fatih Sultan Mehmet ve Osmanlının karizmasının çizildiği yıldır 1453.
Ordularıyla şehri kuşatan Fatih’in gemilerini karadan yürütmüş olması bile o çağın en büyük yenilgisini almamıza engel olamadı.
Adamlar hazinelerini, değerli değersiz her şeylerini kaçırıp İstanbul’u başımıza bela edip gittiler.
Bizde tam yükselme dönemine denk gelen bu mağlubiyet sayesinde boyumuzun ölçüsünü aldık ve yerimize oturduk.
Sonrasında Abdülhamit Han’a kadar doğru dürüst bir tane zaferimiz olmadı.
Yavuz, Kanuni ve diğerleri. Bu dönelmelerde yüzümüz bir türlü gülmedi.
Şanssızlıklar ve düşmanların uyanık hareket etmesinden dolayı, kimisi Bağdat’ı, kimisi Balkanları başımıza bela etti.
Hele durup dururken 1571 yılında Kıbrıs’ı başımıza bela eden Sokullu Mehmet paşaya ne demeli?
Aradan geçen yüzlerce yılın verdiği ezilmişliğe rağmen sabrederek dünyayı şaşırtan büyük ve toplu bir zafere imza attık.
Macaristan ve Hırvatistan’ın bir bölümünü Avusturya’nın, Mora yarımadası ve Dalmaçya’yı Venediklilerin başına bela ederek moral ve motivasyon depoladık.
Şanlı ordumuzun bu yükselişi sonraki yüzyıllarda aralıksız devam etti..!
Ama hiç kuşku yok ki bu şanlı tarihimizin altın sayfalarına yazılmayı en çok hak eden Sultan Vahdettin’di.
Bu gün Esefle Esed’i izlediğimiz Suriye’den onun döneminde kurtulmuştuk ama tarihe bakarsan Sultan Vahdettin’i başka yazar.
Şimdi Vahdettin’i, daha iyi anlıyoruz değil mi?
Zaferlerini yazmakla bitiremeyiz.
İstanbul, Balkanlar hatta İzmir bile o yıllarda destansı operasyonlara sahne oldu.
Atatürk’le başlayan çöküş İzmir’in, Çanakkale’nin ve diğer illerin alınmasıyla tavan yaptı. Zaten Tarihimize bakıldığında Fatih, Kanuni ve Mustafa Kemal dönemlerinin milletimizin üzerine kabus gibi çöktüğünü görürüz.
1970’li yıllarda Sokullu Mehmet Paşanın hatasını Makaryos düzeltir gibi oldu ama Ecevit’in sahneye çıkıp bu planı bozması umutlarımızı yok etti.
Yunanlıların Kardak kayalıklarına astığı bayrak başka bir milattır.
Birkaç Keçinin otladığı stratejik açıdan önemli diğer bakımdan TOKİ’nin bile girmeyeceği bu toprak parçası için ülkemizi savaşın eşiğine getiren Çiller’i affetmek mümkün mü?
Yeni Türkiye, hepimizin içerisinde musmutlu yaşadığı bir ülke olduysa bunu kime borçluyuz biliyoruz değil mi?
Başımız dik, göğsümüz gergin, bakışlarımız engin, ayaklarımız birleşik durabiliyoruz hamdolsun..
Ben şahsen televolecilerin atılmamış golü kokladığı gibi bu günleri Süleymaniye’de yaşananlardan sonra koklamış ve çok umutlanmıştım.
Gerçi o dönemde bazı mihraklar “Nota verin, nota verin” diye kükremiş Başbakanımızda müzik öğretmenlerinin atamasını iptal ederek ağızlarının payını vermişti.
Bir haftadır yolda yürürken kendimi bayram sabahında şeker toplayan bir çocuk kadar mutlu hissediyorum.
İçim kıpır kıpır nasıl anlatsam bilemiyorum ki, çok pis guruluyum ya…
İyi ki Kizir oğlu gibi bir liderimiz var.
Avrupa hatta Amerikan gazetelerinin bile akıl erdiremediği böyle bir operasyonu yapmak kolay mı?
Düşmanın kalbine 44 tankla girip tereyağından kıl çeker gibi alıp geldi türbemizi.
Valla ne yalan söyleyeyim büyük devlet işte böyle oluyor sanki 23 Nisan neşe doluyor insan….

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!