GELİR DAĞILIMINDAKİ ADALETSİZLİK–Ender Karaca

Hiç dikkat ettiniz mi? Özellikle bankalardaki toplam mevduatın yaklaşık yarısı 34 bin mudi ye ait olursa o toplumda gelir dağılımındaki adaletten bahsetmek mümkün olur mu?
Konuyu biraz daha açarsak;
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca hazırlanan ve bankalarda hesabı bulunan mudiler üzerinde yapılan araştırmada;
2005 mart ayında;
* Bankalardaki toplam mevduat 186 milyar TL
* Toplam mudi sayısı 65 milyon
* Toplam mevduatın 65 milyar TL’lik kısmı 11 bin kişiye
2010 aralık ayında;
* Bankalardaki toplam mevduat 600 milyar TL
* Toplam mudi sayısı 49 milyon
* Toplam mevduatın 282 milyar TL’lik kısmı 34 bin kişiye ait olduğu görülmüştür.
Dikkat edilirse toplam mevduat yaklaşık 3.4 kat artmasına karşılık, bankalardaki mudi sayısı son 5 yılda 16 milyon azalmıştır.
Toplam mudi sayısı azalmasına karşı bankalardaki 1 milyon TL’si ve üzerinde hesabı olan mudi sayısı 11 binden 34 bine çıkmıştır.
İşin ilginç tarafı bankalarda hesabı olan 49 milyon mudiden yaklaşık 34 bin mudi toplam mevduatın(600 milyar TL) yaklaşık yarısına(280 milyar TL) sahip olduğu görülecektir.
Gelelim Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yaptığı son araştırmaya göre;
En yüksek gelire sahip (Yüzde 20’lik) guruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,6 olmasına karşı en düşük gelire sahip guruptakilerin (yüzde 20’lik) toplam gelirden aldıkları payın yüzde 5,6 olduğu
Bununda en zengin kesim ile en fakir kesim arasındaki farkın 8,5 kata çıktığı görülecektir.
Konu üzerinde yaptığımız genel değerlendirmede, ülkemizde 1 yılda yaratılan milli gelirin toplum üzerinde adil bir şekilde dağıtılmadığı ortaya çıkmıştır.
Bu ne demektir?
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yurt dışından gelen sıcak paraya göre uygulanmaya çalışılan, tüketime yönelik ve cari işlem açığının gittikçe artan bir şekilde devam ettiği bu sistemde, zengin daha zengin, fakir daha fakir olursa gelir dağılımında yaşanan bu adaletsizlik daha da artıyor demektir.
Bu durum ilerde toplumsal bir kaosa neden olabilir.
Bunun için üç ay sonra yapılacak genel seçimde, seçime katılacak siyasal partilerin; toplumu hiç ilgilendirmeyen konular yerine, üretimin nasıl arttırılacağı, işsizlik ve yoksulluğun nasıl giderileceği, sıcak para girişinin nasıl önleneceği gibi konuların yanında özellikle gelir dağılımında yaşanan bu adaletsizliğin nasıl giderileceği konusu üzerinde önemle durmaları yerinde olur görüşündeyiz.