HAYVAN SEVENLERİ SEVİN

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sudiYaklaşık 510.100.000 km² büyüklüğünde ki alanda 390 bin 900 farklı bitki, 100 milyonu aşan çeşitli türde canlı, 7.6 milyar insan yaşamaktadır.
Peki, dünya kime aittir?
İnsanlara mı, bitkilere mi, hayvanlara mı?
Elbette ki tüm canlıların ortak yaşam alanıdır: Canlıların, dağın, taşın, toprağın, havanın, kısacası görebildiğimiz ve ya göremediğimiz her varlığın bir yararı vardır. Ancak doğaya en büyük zararı veren canlı türü insandır.
Ağacı kesen, ormanı yakan, derelerin yatağını dolduran, dağları dinamitlerle delik deşik eden hep insanlar olmuştur.
Doğayı, ortak yaşam alanı olarak asla görmedik ve görmeyeceğiz de.
Çünkü bizim dışımızda ki her canlı varlığın varoluş sebebinin bize hizmet olduğuna inanıyoruz. Diyelim ki öyle; onlara hak ettikleri gibi davranıyor muyuz?
Fildişi tarak, Leopar derisinden manto palto gibi binlerce örnek vermemiz mümkün.
At, katır, eşek, öküz, deve gibi hayvanları iş makinesi gibi kullanırız, yine hayvanların etinden, sütünden, yumurtasından ve derisinden hatta kemiklerinden bile faydalanırız da bir türlü onlara iyi davranmayı beceremeyiz.
Gün geçmiyor ki her hangi bir hayvana işkence yapılmasın ve ya öldürülmesin.
Kediyi kuyruğundan asan, köpeği ağaca çivileyen, beş kişiyle sıkıştırdığı geyiği vurup selfi yapan.
Cirit ayağına cehennem sıcağında bindiği atı çatlatan, köpekleri kedileri zehirleyen bir dolu canimiz var.
Bir türlü öğrenemedik hayatı diğer canlılarla paylaşmayı.
Öğrenemedik ağacı korumayı.
Arazinin en verimlisine bina dikmeyi daha karlı buluyoruz.
Ormanı yakıp, içinde ki binlerce canlının katili olup, sonra dönüp; geğire geğire zenginlik yaşamayı erdem sayıyoruz.
Biz doğayı yok ettikçe o biriktirip bir seferde alıyor intikamını.
Ama ders almıyoruz “doğal felaket” derken bile “doğanın intikamıdır bu” diyemiyoruz.
Büyük şehirlerimizin ilk sağanakta felç olmasını altyapıya bağlıyoruz, altyapısızlığa değil.
Siz bir hayvanın insana tecavüz ettiğini duydunuz mu?
Ya insanların?
Siz bir hayvanın insanları zehirlediğiniz, evini barkını yaktığını, sistematik şekilde avlayıp yediğini duydunuz ya da gördünüz mü?
Peki, biz neden dostlarımıza, hayatı birlikte yaşamak zorunda olduğumuz bu canlılara karşı ‘caniyiz’?
Bir köpeğe iki gün boyunca su verdiğinde, yiyecek verdiğinde o seni asla bırakmaz, ya insanlar…!
Hayvanlara karşı olan kinimizin sebebi kesinlikle eğitim ve kültür sorunudur.
Ailelerin çocuklarını uyutmak için anlattığı masallar bile hayvanlara karşı şiddeti tetikliyor. Yolda yürürken köpeğini gezdiren, kedisiyle yürüyen insanları seviyorum.
Hayvana merhameti olmayanın hiçbir şeye saygısı ve merhameti olmaz.
Hayvan besleyen insanları seviyorum, onlardan ne doğaya, ne insana hiç kimseye zarar gelmez. 4 Ekim dünya hayvanları koruma günüydü peki, kimden?
İnsanlardan…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!