Emre Kongar’ın “Demokrasi işçinin ekmeğidir” sözünü çok severim ama bir ekte ben yapayım “Demokrasi fakirin ekmeğidir”
Bu seçim işlerinden, yürütülecek propaganda yöntemlerinden az buçuk çakarım.
Doğru yol ve yöntem, o kısacık günlere ait sevecen, güler yüzlü, hayırsever ve babacan tavırlar önemlidir.
Bana kalsa her altı ayda bir seçim olsun isterim.
İşin mali boyutu, devlete ve hazineye yük boyutu beni bağlamaz.
Ben seçimlerin yüzü suyu hürmetine cebime girene, gördüğüm değere ve oyumu almak için atılan taklalara bakarım.
Seçim dönemlerinde vatandaş ne kadar değerli olduğunun farkına varır ve bunun mutluluğunu yaşar, blok oyları varsa yani seçimin kaderine etki edecek bir sayıya sahipse pazarlık gücünün önemini anlar.
Seçim takvimi başladıktan sonra tüm bireysel sıkıntılar jet hızıyla çözülür, iktidarda olan devletin tüm imkânlarını sonuna kadar kullanır.
Maaş zamları elde avuçta olana göre değil, alınacak oy oranına göre ayarlanır ki nasılsa seçim biter bitmez…
Seçim dönemleri bir festival bir bayram hatta bir düğün havasında geçer, o düğünde herkes oynar ama damat bir tanedir…
Seçilecek olan gözünün en derin yerine öyle etkileyici bakar ki, etkiler abi.
Seçim dönemlerinde yolda bir kişi mahsur kalmaz, evsiz insanlara barınak, aç insanlara aş ve geçici işler temin edilir.
Seçim dönemlerinde milli ve manevi duygularla donatılmış uhrevi elbiseler giyilir ve hiç çıkarılmaz.
Mesela bir sabah kalkarsın ki Moskova düşmüş ve Erkan Tan elinde kalan son mehteri veriyor. Seçim dönemlerinde ülke bolluk ve bereket dolu günler yaşar.
Adayın cüzdani gücüne göre her köşede en azında bir tavuk döner sizin için döner, bizim için döner döner döner.
“Yaptım” ve “Yapacağım” sözleri havada kurşun gibi çarpışır, yerde alkışlar birbirine karışır. Ben harbiden aşığım bu seçim günlerine, niye dememiş ki şair “Beni bu seçimsiz geçen havalar mahvetti” diye.
Sağ partiye transfer olmuş solcu için “Abi valla eskiden sağcıymış sen bakma solcu dediklerine” Sol partiden aday olan sağcı için “Ne diyon olum görmüyor musun adamda Lenin tipi var” der bir şekilde orta yolu bulurlar.
Din eksenli partilerde bunun önemi yoktur “Tövbe edip doğru yolu buldu” demek yeterli ve inandırıcıdır.
Velhasıl onlar bir yolunu bulur.
Önemli olan vatandaştır, kahvede okey oynayan, parkta çocuğunu gezdiren, yolda sigara tüttüren her vatandaş birinci sınıftır.
Evlere kahve, kalem, çay vs dağıtmak seçimlerde en basit ve alışılagelmiş yöntemdir. Seviyorum seçim günlerini.
Keşke her gün seçim olsa ya da yöneticiler vatandaşa her gün seçim olacakmış gibi davransa.
