HERŞEY O ZAMAN BAŞLADI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dallas dizisinin kötü adamı Ceyar’ı bilenler hatırlayanlar vardır, adamda her türlü dalga dubara vardı.

Kazanmak için binbir numara çevirir bir şekilde punduna getirir ve kazanırdı.

Ufaklığı Babby aynı anadan aynı babadan olmalarına rağmen daha namusluydu ve Ceyar’a sövenler “Babby’nin anası hariç” derdi. Bugün geldiğimiz noktanın işaretleyicisi, yol göstericisi, kazanmak için her türlü yalan mubahtırın mucidi Ceyar’dır.

Bu tespitle beraber ülkemizde ki her sıkıntıyı dış mihraka yükleyip yine ülkemizde ki tüm dalga dubaracıları, hırsızı ve arsızı aklamış olduk.

Şimdi ki TV dizileri daha anlamlı, çok güzel işler başarıyor artizlerimiz ve kamera arkasından tek gözle “bakan” yönetmenlerimiz.

Kadın cinayetleri, dayak sahneleri, takır takır adam vurmalar, soygun, bir villadan yönetilen devasa şirket temalı dev bütçeli filmler izliyoruz.

Toplumun hiçbir gerçeğine dokunmamak, eleştirmemek ve yöneteni rahatsız etmemek üzerine kurulu sınırsız bir özgürlük var.

Yüzlerce adını sanını duymadığımız kanalda abuk sabuk konuları işleyen eğitimsiz, diksiyonu bozuk insanları izliyor vatandaş.

Ben en çok haberlerde gülüyorum ama acı acı.

Maden kazasına önlem almayan hatta kaçak maden çalıştıran adamı savunmak için kırk takla attı sunucu “Neden öldün lan sırası mıydı” der gibi gözümüze baka baka suçluyu buldu. (Fıtrat).

Adam soğan stoklamış mağaralarda, sanırsınız Zir Vadisi silahlarını buldular!

Hatırlarsınız, bir zamanlar çok modaydı Kayseri’de toprağa gömülü uçak bulundu, bilmem nerede askeri mühimmat bulundu…!

Büyük resmi görmemiz için üzerinden yıllar geçmesi gerekiyor, zaten konumuz soğan değil, soyan.

Dikkat ediyor musunuz?

Bu ülkede yolsuzluk iddiasının siyasi bir karşılığı yok, çaldı ama iş yaptı savunması Ceyar’ın mirasıdır.

Amerikan dizileri bozdu bizi.

Oysa yerli ve milli dizilerimiz, türkülerimiz ve geleneklerimiz ne kadar masum.

Behlül ve Bihter gibi kötü örnekler çok azdır.

Halime’yi samanlıkta bastılar şalvarını gül dalına astılar türküsünde şalvarı ‘gül’ dalına asmak büyük bir incelik değil midir?

Bizler çocuk evliliklerini konuşurken büyüklerimiz o tarihlerde “15 yaşında Nazife’de hanıma doyum olur mu” diye temayül yoklaması yapıp ileri demokrasi geleneğimizin temellerini atmış olmuyorlar mı.!?

Belki inanmayacaksınız ama şalvar davası filminin arasında zikirmatik, HZ Bilal sahnesini bölüp Viagra satan kanallar var.

Televizyonlarda yayınlanan her program bu toplumun yansımasıdır, reyting diye bir gerçek vardır.

Sen izlemezsen, ben izlemezsem değişirler.

Kültür, sanat ve bilgiye dayalı hiçbir program reyting almıyor, zam haberlerini öven haber programları, halk zamlardan eziliyor diyenden daha çok izleniyor.

Yine inanmayacaksınız ama a haber diye bir haber şeysi “Şeker fabrikaları satılıyor, halk şeker hastalığından kurtulacak” diye anons geçmişti.

Dün o haberle mutlu olanlar bugün Fatih Portakal’dan yardım istiyorlar, Dedim ya “Büyük resmi görmek için üzerinden zaman geçmesi gerekiyor”

Deneme yanılma yöntemi, öngörüye karşı ama hep Ceyar kazanıyor…

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!