Sayın Ömer Dinçer Milli Eğitim Bakanı Ankara

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde AK Parti’den vekil seçilerek TBMM’sinin çalışmalarına başladınız. Sizleri tebrik eder, sağlık ve başarılarınızı dilerim.
Profesörlüğünüz döneminde, İşletme Yönetmenliği kitabınızda, bilimsel aşırma teşebbüsü ile Üniversiteye ders olarak yanında, başka bir zamanda da (1995 yılında) katıldığınız sempozyumda (belirli bir konuda) ki konuşmanızda:
“Cumhuriyet kelimelerinin insanlar için bir mana ifade etmediğini ve hatta Lâik’lik ilkesinin yerine İslâm görüşle bütünleşmesinin gerekliliğine ve devamla, Türkiye’nin daha Müslüman bir yapıya dönüşmesi zamanın geldiğine inanıyorum”
Demenizi yukarıda kitabınızda bahsedilen aşırmalık çalışmanızla pekiştirerek, YÖK’ün Genel Kurulu üyelerince Üniversite Öğretim mesleğinizden çıkarılma cezası ile, yasal bir gerekçe gösterilerek uzaklaştırılmışınız.
Bu gibi hadiseler olmasaydı da, siz ve bizler konuyu bilmeseydik, iyi olurdu. Fakat olanın önüne geçilmiyor. Düşünüyorum da istersek böyle bir şey ortadan kaldırılıyor. Tıpkı 15 yıl önce neticelenmiş meseleyi tekrar canlandırmaya ne lüzum vardı diyebilirisiniz, derken bundan 5 yıl önce bu konuyu YÖK’ün önderliğinde alınan bir kararla Üniversite Öğretim üyeliğinden çıkarılma konusu ( cezası ) kaldırılıver ilmişti. Hukuk yok, kişiler var arada.
Hukuk yok kişiler var arada asla kanunsuz böyle bir reddi kabul etmiyorum demiş olsaydınız, Üniversite ve basın camiası sizleri alkışlardı. Belki de verilmiş cezayı yasal yolla af etmek kolaylaşırdı diye düşündüm.
12 Haziran’daki Genel seçimlerinde Milletvekili olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetine Milli Eğitim Bakanı sıfatıyla saygın bir mesleğe seçildiniz, iftihar etmelisiniz. İşte meslekten geliyorsunuz, Sayın Başbakanımıza teşekkür etmeliyiz, sizleri münasip gördükleri için;
Ömer Bey,
Mazideki hakkınızda çıkan, çıkartılanları olum bitenleri unutmuşsunuzdur. Yoksa hâlâ o günleri hatırlayıp, kin ve öç almayı düşünüyor musunuz? Allah için düşünmeyiniz. Karşınızda konuyu hiç bilmeyen 75 milyon insanı kucaklamalısınız.
Bundan sonraki çalışmalarınızda inşallah rahmetli Eğitim Bakanımız Hasan Ali Yücel zamanındaki Köy Enstitüleri gibi çok bilimli okullar açacağınızı TV’den olsun duyarız. Bir de Merhum hoca kızın 150 – 500 adet Türkçeye çevrilmiş Dünya Klasiklerinin tekrar devamını sizlerden bekliyoruz. Eğitim okumak demektir, Okumak ise, Okullarda olur, meslek dışında klasikler bilgilerinizi genişletir. Aşk ve polisiye hikâye ve romanları değil.
Resmi okullara kayıt için talebe ve velilerden para istenmemesi için duyurunuzu okudum. Duyurunuz önceden de devam ediyordu, bu gün de devam eder. Okullarda hizmet gören personel olmayınca ne yapacak hocalarımız?
Türk olarak doğduğumuz için çok sevinçliyim. Nuh Peygamberin torunlarıyız. Tanrı yalnız Türk’ün sıkıldığı günlerinde yardımını esirgemiyor. Örnek mi istersiniz? 1915 Çanakkale ve 1919 İstiklâl savaşlarında olduğu gibi;
1956 Güz dönemi Kütahya Lisesi Mezunuyum. Hocalarımızı, arkadaşları ve müfredat programlarını unutmam. Hepsi mükemmeldi. Sayın Başbakanımız bir okul açılışında;
Okul laboratuar’sız olamaz. Nerde laboratuar diye seslenmiştir. Evet Ömer bey 1950-1951 ders yılında okulu tan müfredat programını 2012-2013 yıl okul döneminde başlatmanızı memleketimizin geleceği yönünden iyi netice alınacağını sanıyorum. Lise’yi bitiren her genç, Üniversite imtihanlarına girmeden doğrudan dilediği Üniversiteye girebilir diyebiliriz. Bilgi var, Kültür var. Böyle bir müjde 61. Hükümetin büyük aramağını olur.
Sağlık ve Esenlikler Dileğiyle,
Saygılarımla
Tacettin Balcıoğlu

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!