“ŞEHİT GÜNEYLERİN DEJA VU YAŞAMLARI"

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bizim ülkemizde askerlik hatıraları heyecanla anlatılır. Genellikle bildiğimiz iyi hatıraları anlatır, kötü olanlarını anlatmaktan hep kaçınırız aslında…
Bu defa benimkisi biraz farklı…
Askerliğimin acemilik dönemlerinde Alayın dinlenme alanlarında arkadaşlarımızla sözbirliği etmiş gibi, kendiliğinden belirlenen yerde akşamüzeri buluşur güler, eğlenir ve dertleşirdik. Cep telefonlarının hayatımızda olmadığı 1993 yılının Temmuz sıcağında daha önce birisi dışında hiç tanımadığım Antalyalı toprak arkadaşlarım, benim sanki daha önceki kırk yıllık arkadaşlarım, hatta kardeşlerim gibi olmuştu.
Ortaokulu beraber okuduğumuz fakat birbirimizi okul yıllarında çok da yakından tanıyamamış olmamız, belki de kaderin tecellisiyle bizi aynı yerde teselli olarak askerlik yapmamıza vesile bırakmıştı.
Toplandığımızda; özlemini duyduğumuz Annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi, mahalle ya da çocukluk arkadaşlarımızı görmüş gibi olur, adeta bütün özlemlerimizi geçici de olsa kendimize unuttururduk.
Bazen, gerçek ya da platonik olsa da âşıklardan, sevgililerden konuştuğumuzu söylersem yalan da söylememiş olurum.
Acemilik bitiyordu. Sanki hepimiz bir yerde vatani görevimizi bitirecek, arkadaşlığımız ve sürekli görüşmelerimiz ölüme kadar sürecekti.
Malum Askerlik görevini herkes layığıyla bitirmek ister, fakat hayatın kısaldığını bilerek de olsa çabucak zamanın geçip askerliğin bitmesini hepimiz istiyorduk.
Bunun içinde ustalık dağıtımlarının biran evvel olması hepimiz için hayırlı olacaktı.
Bütün bölükler kendi toplanma alanlarında yüksek sesle bir asker tarafından dağıtım listeleri okunuyordu.
Orada bulunan bütün arkadaşlarım biliyordu, Jandarma Komandoların genelde doğu illerine dağıtımın gerçekleştiğini…
Ve Doğu ve Güneydoğu illerine çıkan ve okunan bütün arkadaşlarımın sevinçle bağırdıklarını görünce önce garipsemiş sonra da halkımın vatan sevgisini ve aldığımız eğitimlerin ne kadar fayda sağladığını orada fark etmiştim.
Askerliğini yapmış olanlar bilir, acemilik yapılan aynı yerde usta askerliğini de yapmayı çok sevmeyiz.
Tanıdığım bütün arkadaşlarım Batman, Şırnak, Silvan, Bingöl, Tunceli, Mardin bölgelerine gittiler…
Bense…
Ustalığımı yapmak üzere acemi birliğinde yalnız kalmıştım.
Dağıtım izni çok kısa sürdü, bir hafta.
Bütün günümüzü yine Alanya’da bulunan asker arkadaşlarımızla beraber geçirdik. Yedi gün çok kısa sürmüş, yetmemişti…
Aynı zamanda Okuldan olan arkadaşım, doğuda Teröristlerle savaşmak için can atıyor, hatta bizim evde buluştuğumuzda da özellikle anneme;
-“Onlarla savaşacağım, hatta seve seve şehit olacağım.” Demişti.
Sanki yaşadığını tekrar eder gibi, belki de “Deja vu” yaşar gibi…
Herkes görevinin başına dönmüş, esas askerlik hayatı yeni başlamıştı. Aradan yaklaşık kırk gün geçmiş ve haberi Alay binasına acı haberleri gelmişti.
Şehitlerin çoğunluğu bizim Alaydan giden askerlerimizdendi.
Bir tanesi de benim okul arkadaşım, kendisini esas askerde tanıma fırsatı bulduğum canım arkadaşımdı.
Bulunduğum odadan ve binadan adeta kaçtım ve koştum… Koştum… Koştum…
Ağlayacak kendime rahat bir yer bulmuştum.
Uzunca süre öyle kaldım…
Kendimce Allahıma yalvardım.
“Allahım; sen büyüksün, sen yücesin, sen affedensin. Bir arkadaşım şehit oldu, sen onu yücelerin en yücesi kıldın. Öbür arkadaşlarımı sen koru yarabbi. Karşılığında ne yapabilirim, onları korurken ben daha fazla askerlik yapmaya razıyım, yeter ki sen onları koru”.
Dileklerimden midir nedendir kaderin tecellisinde askerliğimiz o dönemde dört ay daha uzamıştı…
Komutanlarımız gerekli izni hemen hazırlattırmış, sabahında şehidimizin cenazesine de yetişmeyi, bütün kalpleri acı dolu kalabalığa beni de katmayı nasip kılmıştı.
Kestel Kasabasının, Alanya’nın şehidi Murat Güney arkadaşıma Allah Rahmet Eylesin, Ruhu Şad olsun.
Askerlerimizin isimlerinden birisi de hepimizin bildiği gibi “Mehmetçiktir”. Geçen hafta Mahmutlarda da yaşamış ve kendine görev edinmiş Uzman Çavuş Mustafa Güney kardeşimizi de şehit verdik.
Şehidimize Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor, acılarına ortak olmak istiyorum.
Bu haberi duyunca, Şehit arkadaşımla olan ortak özellikleri olan soyadlarının ve şehit olmalarının bende yarattığı etkisini kat ve kat arttırmıştır.
Özellikle de şehitlerimizin önceden duygularını belirtirken bu mertebeyi ne kadar arzuladıklarını açıkça belirtmeleri…
O yüzden, keşke Allah’ıma yalvarırken “Bu kalleş saldırılar sona ersin, bütün şehitlerin kanı yerde kalmasın” deseymişim…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!