İlk toplantısını 23 Nisan 1920 yılında yapmıştı, sonradan 1921 Anayasasına girecek olan şu söz orada çıktı “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.”
2018 yılında yapılan her şey başkanlığı seçimlerinde ki “Millet İttifakı” ile ilişkilendiren varsa karışmam ama unutmayalım ki ‘atılan’ Cumhuriyetin temelleriydi.
Ankara küçücük kasaba görünümünde bir şehirdi.
İstanbul- Ankara arası ulaşımda büyük sıkıntılar yaşanıyordu.
Git, gel bir sürü zaman kaybı.
Düşündüler, bir havalimanı yapmaya karar verdiler.
Yer ve güzergâh konusunda çok sert tartışmalar yaşandı.
Beşir Atalay ve Bülent Arınç şimdi ki Atatürk Orman Çiftliğinin havalimanı yapılmasını istiyorlardı.
Atatürk şiddetle karşı çıkıp “Ben oraya önce çiftlik sonra saray yapacağım” demedi ama anlayanlar anlamıştı.
Toplantıya katılanların hemen hepsi havalimanı için yer arayışına başladılar.
Kayseri eşrafından kurukahveci Mehmet Efendi “Kayseri’ye yapalım” dedi.
Amacı belli, kimse kabul etmedi.
Daha önce de Savarona için “Limanı Hunat meydanına yapalım” demişti.
Tarih öğretmeni Tahir Bey ayağa kalktı bugün ki Esenboğa’nın yerini tarif etti.
İsmet Paşa sordu “Neden orası?” Tahir Bey “1402 Ankara Savaşında en çetin mücadele orada yapılmıştır.
Timur’un en güvendiği komutan ise İsenboğa’dır” dedi.
İsenbuğa’nın karşılığı mutlu öküz demekti…
Karar verildi ve havalimanının inşasına geçildi.
Atatürk için özel uçak bakıyorlardı.
Başta Katar olmak üzere tüm Arap coğrafyası tarandı ama en uygunu Amerika’da bulundu. Kimsenin parayı pulu düşündüğü yoktu, yeni kurulan Cumhuriyetin itibarı her şeyden önce gelirdi.
Zaten kasalar ağzına kadar Osmanlı Altınıyla doluydu!
USS Shenandoah zeplini sipariş edildi.
Trump kırmızı telefondan İsmet paşayı arayıp “Hediye edelim” dedi.
Celal bey (Celal Bayar) alaycı bir ifadeyle gülerek “Asgari ücretlinin fabrika sahibine hediye verdiği nerede görülmüş!” dedi.
Sabiha Gökçen’in apar topar pilotluk kursu için gönderilmesi gerekiyordu.
Bu defa Almanya olsun, Fransa olsun tartışmaları yaşandı ama bereket versin Kemal Unakıtan çıkıp “Rabbim Cleveland dedi” dedi.
Ulus’taki meclis binasının koltukları ceylan derileriyle kaplandı.
TBMM’de görev yapan tüm mebuslar için emeklilik yasası düzenlendi ki Cumhuriyeti gülerek ve içten gelen bir aşkla açıklamalarına motivasyon olsun.
Öyle de oldu.
Cumhuriyet kuruldu.
Kamer Genç dışında herkes son derece uyumluydu.
Değil mi?
Geldiğimiz noktada: Tarihi böyle okuyanların umurunda değil Cumhuriyet Bayramı da, 30 Ağustos Zafer Bayramı da, Milli egemenlikte.
Ve tarihi böyle okuyanlardan bekliyoruz coşkuyu, hala umudun varsa ‘ver coşkuyu’…
Mutlu bayramlar.
