Anılgan “Yazık olan 1 yıl!”

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

29 Mart 2009’da yapılan yerel seçimlerin üzerinden bir geçmesinin ardından AK Parti Mahmutlar Belde Başkanı Muhterem Anılgan, Mahmutlar’ın bir yılını değerlendirdi. Anılgan, “Biz seçim çalışmalarımızda da halkımıza bahsettiğimiz gibi 2004-2009 yılları arasında beldemiz hizmetin doruğuna ulaşmıştır” dedi.
Kaybedecek bir beş yılımızın olmadığını, projelerin ve hizmetlerin kesintiye uğramadan sürdürülmesi gerektiğini halkımıza anlatmamıza ve belirtmemize rağmen halkımız teveccühünü CHP ve Ali Çelik’ten yana kullanmıştır.
Seçim süresince, CHP’nin ve Ali Çelik’in seçimi kazanmak adına kullandığı söylemler olan; “halk adamı”, “şeffaf yönetim anlayışı”, “eşitlik”, “halkın yönetime katılımı”, “dürüst yönetim” gibi sözlerin sadece söylemde kaldığı, ne yazık ki; 1 yılın ardından bugün, kendisine oy verenler dahil olmak üzere, beldede yaşayan herkes tarafından net olarak görülmektedir.
Biz, doğrusu hayal kırıklığı yaşamadık. Geride bıraktığımız 1 yılın ve gelecek 4 yılın hizmet üretmeden, günübirlik işlerle geçileceğini dün olduğu gibi bugün de biliyoruz.
Elbette ki; bu 1 yılda birçok olaylar yaşandı. Gelişmeler oldu. Ancak, bu olayların ve gelişmelerin temelinde Mahmutlar’a ve Mahmutlar’da yaşayan halkımıza hizmet bulunmamaktadır.
Bu olaylar ve gelişmeler, sadece belediye başkanının siyasetine, şahsi menfaatine, çıkar ve menfaat birlikteliği kurduğu yakın arkadaşlarına menfaat sağlamıştır.
Siyasi çıkar, kin ve kendisine oy vermeyen personellerden intikam alma uğruna, işyerini değiştirme, işten çıkarma ve yıldırma gibi usulsüz ve haksız uygulamalarla başlayan görev anlayışı ile kurumsal kimliğin bozulması başta olmak üzere; belde adına yapılan her projede ve her işte usulsüzlük ve şaibe dolu birçok iddia konusu gündeme gelmiştir.
Kendilerinin seçim süresince bahsettiği seçmen üzerinde korku ve endişe yaratan “Dün yoktu, bugün var!”, “Korku imparatorluğu!” gibi geçmiş yönetime yapılan yakıştırma ve yalan kavramların bugün içi dolu kavramlar olarak, kendilerinin gerçekleştiğini görüyoruz.
Bugün, personelin sayın Alaattin Çakır’a selam vermesi bile personelin yerinin değiştirilmesine veya işten atılmasına kadar gerekçe olabilmektedir.
Yine;  sayın Alaattin Çakır’a destek veren vatandaşların işyerlerini mühürlemek, onlara ceza yazmak, onları cezalandırmak suretiyle hizaya getirmeye çalışarak, aleni ayrımcılık yaptığı görülmektedir. 
Belediyeye personel alımlarında ve işten çıkarılmalarında, siyasi ayrımcılık ve siyasi kin ve kimlik birinci planda tutulmaktadır.
Vatandaşların, belediyeden yasal talepleri, dilekçeleri ve işleri, siyasi kin ve husumet güdülmek sureti ile karşılıksız bırakılarak, bekletilmekte veya yalan yanlış cevaplar verilerek, vatandaş haksız yere maddi ve manevi mağdur edilmektedir.
Belediye ihaleleri, açık ve şeffaf olarak yapılması ve halka duyurulması gerekirken, bırakın halkı, kendi belediye meclis üyelerine bile bilgi vermekten kaçılmaktadır ve korkulmaktadır.
Belediye ihalelerinde ve işlerinde, süreklilik arz eden bir çıkar ve menfaat çalışması ve uygulaması öne çıkmaktadır.
Belediye ihalelerinde, irtikap ve yolsuzluğa açık kapı bırakacak şaibeli ve yanlı uygulamalar yapılarak, çıkar ve menfaat sağlanması yönünde planlı hareket edildiği görülmektedir.
İlk günden beri devam eden ihale yolsuzlukları içerisinde yer alan 50. yıl okulunun demirinin CHP’li belediye meclis üyesi Hasan Kısa tarafından, belediyenin aracı ve personeli ile yayla evinin inşaatında kullanılmak üzere, akşam saatlerinde gizlice yüklemesi ve götürmesi ve bunun akabinde yakalanmasının üzerine, “Zaten demiri ben hibe etmiştim, fazlasını geriye alıyorum.” yalanı ve CHP’nin ve CHP’li belediye başkanının bu açıklamaya duyarsız kalması ve bu konuda soruşturma açarak, savcılığa suç duyurusunda bulunmadığı görülmektedir.
Yine, halk ekmek büfelerinin ihalesiz olarak verilmesi ile, sağlanan çıkar ve menfaat, kartlı su sayaç sisteminin programının kendi menfaatine, tek bir firmaya vermek sureti ile, halkı bir firmaya mecburi yönlendirmek sureti ile, buradan çıkar ve menfaat sağlamaya devam etmiştir.
Beldemiz, bir turizm ve yaşam beldesi olduğu için, belediye başkanının yazlık ve kışlık projeleri, 5393 sayılı belediye kanunun 53.maddesi gereğince (Acil durum planlaması) kapsamında, projelerin ihaleleri, programlanmak sureti ile ihale hazırlıklarının yapılması ve açık ihale usulü ile ihale edilmesi gerekirken;
Yüksek bütçeli D-400 Karayolu sahil projesinin, hiçbir belediye meclis üyesinin, halkın ve basının haberi olmadan, gizlice ihale edilmek sureti ile, oldu bittiye getirilmesi, beldeyi yöneten belediye başkanının, halktan, şeffaflıktan, dürüstlükten ne kadar uzak olduğunu açık olarak gösterirken, çıkar ve menfaat amaçlarının önde tutulduğu ve kendilerinin istemediği firmaların ihaleye katılmalarının engellenmesi amacı ile, 4734 sayılı kamu ihale kanunun 21-b maddesi ile ihale edilmesi kararlaştırılmış ve uygulanmıştır.
Eğitim ve sağlık alanında da, vatandaşlara nasıl bir muamele yapıldığı, okulların nasıl bir siyasi uygulama ile karşı karşıya kaldığı, velilerden küçücük hizmetler için bile, nasıl paraların toplatıldığı halkımız tarafından görülmektedir.
Daha birçok şaibeli işlerin yapıldığı belediyemizde, yönetim ve yönetim anlayışı, ortaçağ zihniyeti ile sürdürüldüğünden, belediye içerisinde belediye başkanlık faaliyetlerin kaç kişi tarafından sürdürüldüğü, her birimin işlerini takip eden kurum dışı kişilerin kuruma ve kurum işlerine müdahalesi;
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN, YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL!
Diktatörlük, belediye başkanlığı maaşı dışında hiçbir geliri olmayan ve seçim arifesinde sürekli olarak; “Halk adamı ve fakirlik” edebiyatı yapan belediye başkanının, lüks mercedesli ve purolu yaşamı ve kendisini dürüst ve şeffaf yönetim konusunda uyaranlara, sindirme ve tehdit dolu yönetim anlayışı ile yanıt vermesi, bugünkü Mahmutlar’ın ve sizi seçenlerin beklediği ve hayal ettiği bir tablo değildir.
Eğitim durumundan tutun da, bir çok konuda, halkı yalan ve yanlış söylem ve ifadeler ile, sürekli olarak kandırma ve korkutma alışkanlığını, seçim arifesinden beri sürdüren belediye başkanına bizim tavsiyemiz, illegal usullerden ve kapalı yönetim anlayışından vazgeçerek;
1 yıllık görev süresinin sonunda, tek başına ve vicdanı ile 1 yıllık görevini değerlendirmesini, artık; işlerini açık ve şeffaf yollar ile yapmasını, halkı ve belediye meclis üyelerini doğru ve zamanında bilgilendirmesini, belde menfaatlerini şahsi menfaatlerinin önünde tutmasını, kamu görevi yapmak üzere oturduğu koltuğa, şahsi ve siyasi kin ve husumetlerini bulaştırmamasını, gelecek 4 yılda yapacağı projeler ve işlerde, muhalefeti açık ve net olarak bilgilendirmesini ve görüş almasıdır.
Ben belediye başkanıyım, ben güçlüyüm, bu koltuk bana ait, ben ne dersem o olur, istersem veririm, istemezsem vermem anlayışının; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde mümkün olmadığı, kurum ve yöneticilerinin uyacağı tüm yasalar ve kurallar, anayasa ve yasalar nezdinde, açık ve net olarak belirtilmiştir.
Muhalefet olarak, her türlü yasal ve olumlu projelere, işlere ve hizmetlere destek vereceğimizi biz kez daha belirtirken, yukarıda saydığımız tespitlerimizin ve endişelerimizin, halkımız tarafından dikkate alınacağı ve değerlendirileceğini düşünüyoruz.”dedi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!