ARKADAŞLIK DOSTLUK EVLİLİK VE HOŞGÖRÜ-Rıfat Kıymaz

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eski çağların ünlü bir yazarı çocukluktan ölüme kadar süren çok sevdiği bir arkadaşını kaybedince onun anısına ‘Dostluk ve Hoşgörü’ adlı küçücük bir kitap yazar. Özet olarak yazar dostluğu üç bölüme ayırır.
1-     KISA SÜREN ARKADAŞLIKLAR:
Bir yolculukta tanışma, tatilde birkaç gün veya bir iki hafta süren arkadaşlıklar, kısa süreli konaklamalarda, iş gezisi veya toplantılarda ve buna benzer durumlarda edinilen arkadaşlıklar. Böyle kısa zanda insanlar birbirlerini fazla tanımazlar, tanımaları içinde zaten zamanları olmamıştır. Tanıdıkları kadarı ile birbirlerine yaklaşmışlar, karşılıklı güven tam değildir. Sağlam güvenli bir dostluk için zaman yeterli değildir. Bunun için de o dostluk çoğunlukla orada başlar orada biter.
2-     ORTA SÜRELİ DOSTLUKLAR:
Bu dostluğun içinde evlilik işyeri arkadaşlığı, asker arkadaşlığı gibi yaşamın belirli bir sürecinde ama yılları alan dostluklar girer. Bu gruba insanlar yaşamlarının belirli bir noktasından itibaren beraberdirler. Önceden hiç tanışmamışlar beraber olmamışlardır. Beraberlikleri başladıktan sonra hemen hemen aynı sıkıntıları, üzüntüleri, acıları, sevinçleri, heyecanları vs paylaşmaya başlarlar. Bu paylaşma arttıkça karşılıklı sevgi güven ve saygı da artar. Bu da dostluğu pekiştirir, sağlamlaştırır. Birinci kısa süreli arkadaşlığa göre daha sağlam temelleri vardır. Kolayca yıkılmaz, dağılmaz.
3-     YAŞAM BOYU SÜREN DOSTLUK
Bu gruba giren dostlukta, insanlar çocukluktan ölüme kadar beraber olmuşlardır. Aynı yörenin, aynı mahallenin, aynı sokağın çocukları olarak yaşamaya başlarlar, aileleri birbirlerini tanır. Beraber oynar, beraber güler, beraber ağlarlar. Büyürler, askerlikleri beraberdir, aynı yörenin, aynı mahallenin, aynı sokağın insanları olarak evlenirler, iş-güç sahibi olurlar ve yaşamlarını aynı yerde son bulur. Bütün bu beraberlikler ve paylaşımlar onların birbirlerini daha iyi tanımalarına sebep olur. Birbirlerinin neyi sevip neyi sevmediğini, hoşlandıkları veya hoşlanmadıkları şeyleri, velhasıl tam bir dostluk ve güven ortamı için her şeyi bir araya toplamışlardır. Yıkılmaz, yıkılamaz bir dostluktur bu.
Bütün bunların oluşumunda ve sonrasında tabii ki itişip kakışmalar, patırtı, gürültü, kavgalar olacaktır ama yaşamı paylaşma onları diğer iki bölümdeki dostluğa göre daha sıkı bir araya gelme gücünü arttırır. Böyle bir dostluğun ölüm ayrılığı ile bitmesi tabiî ki daha acı, üzüntü verir.
YAZAR KİTABINI ŞÖYLE SONLANDIRIYOR:
Bu üç dostluğunda en önemli unsuru hoşgörüdür. İnsanlar birbirlerini ister az tanısın ister çok. Birbirlerine yeterli olacak hoşgörüyü göstermedikçe bir diğer ifadeyle karşılıklı anlayışı o ortamda birlik beraberlik ve bunların devamı hep zayıf kalır, sık sık o ortamda kopukluklar olur. Dargınlık, kırgınlıklar alır başını gider. Huzursuz yaşam çekilmez olur, yaşamın tadı tuzu kalmaz.
Sevgi ve saygıdeğer okurlarım, yaşamın hoşgörü karşılıklı anlayış olmadan ne kadar çekilmez olduğunu en yakın çevremizden yaşadığımız topluma daha da ötesi dünya olaylarına baktığımızda ne kadar önemli olduğunu eminim hepimiz görüyoruz. En önemlisi dinimize Yüce Allah’ın bize en büyük buyruklarından biridir hoşgörü. Hadislerde Peygamber Efendimizin bu konuya ne kadar çok değer verdiğini hepimiz okur, biliriz.
Hoşgörülü günler dileğimle.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!