BİR ARAP ATASÖZÜ: KUŞ KUŞLA AVLANIR

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sınırlarımız birer birer değişiyor. Buna şimdiden hazırlıklı olmalıyız. 1990. Yıllarla birlikte çöken Sovyet rejiminin bıraktığı boşluğu ABD ve İsrail kendi lehine olacak şekilde yeniden planladı.
Sovyetler birliği ile birlikte hareket eden o dönemin Arap liderleri veya veliahtları teker teker tarihe gömülüyor.
Irak’la başlayan sözde özgürleştirme planı sonrasında Libya, Mısır ve diğer Arap ülkelerinin tecavüz işlemleri seri bir şekilde tamamlanmış ve sıra Suriye’ye gelmiştir.
Suriye’de son günlerde yaşananlarsa Türkiye için tam bir hayal kırıklığı olmuştur. Savaş uçağımızın düşürülmesi, sınır kapılarının PKK eline geçmesi Ankara’yı derin bir düş kırıklığına uğratmıştır.
Orta doğunun topografı düş işleri bakanının ağzını bıçak açmıyor şimdilerde.
Elbette tüm bu yaşananlar halkımızı derinden üzmektedir.
Yalnız bu konuyu açıkça irdelemek gerekiyor.
Şöyle ki,”Bir devletin içerisinde bir takım güçlerin özgürlük ya da başka bir ad altında o devlete isyan edip silah sıkmasının adı “terörizmdir”
Bunu ben söylemiyorum.
Genel tarif budur.
Türkiye 30 yıldır böyle bir süreçten geçiyor.
PKK kendisini özgürlükçü Kürt hareketinin temsilcisi olarak görerek, Yıllardır Türkiye’ye karşı bir savaş veriyor.
Türkiye PKK’yı Terör örgütü, eylemlerini ise terör eylemi olarak kabul ettiği için tüm imkânlarıyla bu mücadeleye devam ediyor.
Demek oluyor ki bir ülkeyi bölmeye yönelik her türlü silahlı eylem Terör kapsamında değerlendirilip ona göre önlem alınır.
Türkiye 1990 yıllarında Suriye’yi defalarca uyarmıştı. Hatta savaşın eşiğine gelmiştik.
Sebebi;Suriye yönetiminin PKK’ya verdiği desteklerdi.
Sonra ki süreci hepimiz yakından biliyoruz.
Türkiye’nin Suriye’ye yaklaşımı. ‘O dönem’ Suriye’nin Türkiye’ye yaklaşımının tıpa tıp aynısıdır.
Öyleyse sormak lazım. Suriye’mi yanlış yapmıştı? Türkiye’mi yanlış yapıyor?
Ülkemizi bu bataklığa BOP sevdalıları sürüklemiştir.
Bu yaşananlara iki günde bir başbakanlıkta güvenlik toplantısı yapıp sınıra asker kaydırmak dışında bir müdahalemiz olmamıştır. Meseleyi 1 yıl önce hafife alıp “3 saatte Şam’da çay içeriz “ diyenlerin iştahımı kesildi merak ediyorum. Bunların bıçaklarıyla kemikleri bir birleriyle çok barışık olmalı ki bir türlü ses gelmedi. Ya da bıçakla kemik arasında büyük bir dayanışma var da bizler bilmiyoruz. Sınırlarımız birer birer değişiyor.
Çocukluğumuzda söylediğimiz “Yağmur yağıyor. Seller akıyor. Arap kızı camdan bakıyor” manisi geldi aklıma.
“Arap Baharı” dedikleri bu olsa gerek. Onu bile camdan okuyorlar ya diyecek sözüm yok.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!