Aynı dakikalarda, Show TV; Güldür güldür. TRT 1; Payitaht Abdülhamit, Kanal D; Arka sokaklar. Aynı saatlerde eğlence gırla devam etti.
ATV; Hercai, FOX; Kızım ve ben, Star TV; Babil. TV 8; O Ses Türkiye, Hadise ve Seda’nın kahkahaları.. 360 TV; Seksenler. TLC TV; Hızlı maya nasıl yapılır. BLOMBERG TV; Ördek göğsü nasıl pişirilir? Kanal 7; Bıçak sırtı. A2; Benim annem bir melek. A Para TV; Beslenme ve hücre. EKOTURK; Bariton seslerin özellikleri. Kanal B; Haftanın sohbetleri. TV 8.5; Boks maçı. Meltem TV; Mahalle kahvesi. TRT Avaz; Rus Müslümanlar. Diyanet TV; Öncü Âlimler. TRT ARABÎ; konuşulanları ve altyazıları (Bir gece de cahil bırakıldığım için) okuyamadım. TRT Müzik; Aşağıdan gelir omuz omuza. KOZA TV; Antalya, Mersin ve Adana takımlarının son durumu. KON TV; Hacamatın faydaları. YASİN TV; Aleo Vera özlü merhemin faydaları. VATAN TV; Eğlence gecesi, CAY TV; kırmızı lahana çorbasının yararları.
Elazığ’da deprem olduğu saatlerde haber kanalları hariç tüm TV kanalları normal program akışlarına devam ettiler.
Bir taraftan ağıtlar ve feryatlar yükselirken düğer tarafta hem kanallar hem de insanlar hiçbir şey olmamış gibi anı yaşamaya devam ettiler.
Sosyal medyaya göz attım, bazı kendini bilmezler ya da ‘kendi’ diye bir sıfatı olmayan yaratıkların “Deprem Kürtlerin yaşadığı yerlerde oldu, ülkeyi bölersen Allah böyle bela verir” paylaşımları.
Tıpkı 1999 depreminde ölenler için “Açık çıplak geziyorlardı, askerlerin olduğu lojmanlarda günah işleniyordu” sözleri gibi.
Hatırlarsınız, “7.4 yetmedi mi?” diye afiş asanlar, slogan atanlar olmuştu.
Bu beyinsizlere göre; Deprem en çok günah işlenen yerlerde, kendileri gibi düşünmeyen bölgelerde oluyor.
Yine bu beyinsizlere göre, İnsanlar günah işlediği için ALLAH tarafından depremle cezalandırılıyorlar.
Bence asıl sorun psikolojik, kendisiyle barışık olmayan, normal yaşamında hep mutsuz olan, kendisiyle ilgili bir başarı öyküsü bulunmayan sığ yapıdaki insanlar hep başkalarının hayatından beslenir.
Onların mutsuzluklarından beslenir, acılarından destanlar yazıp keyiflenir.
Ülkemizin bir bölgesi acı çekerken yine bölündük, yine aslında birbirimizi sevmediğimizi, sevemediğimizi ispat ettik.
Yine cehaletimizi gümbür gümbür dile getirdik.
Yine ne Müslüman’ı ne Gavuru, hala insan olamadığımızı gözler önüne serdik..
Bir ülkenin başına bir felaket geldiğinde o ülkede ki televizyon kanallarına bakacaksın. Toplumu en çok o kanallar özetler, ben gözlemledim ve utandım. “Dostum dostum güzel dostum. Bu ne beter çizgidir bu. Bu ne çıldırtan denge. Yaprak döker bir yanımız. Bir yanımız bahar bahçe”
