ŞARK KURNAZLIĞI-Ender Karaca

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu deyim kim tarafından, ne şekilde ve hangi koşullar dikkate alınarak ortaya çıkarılmış orasını bilemeyiz.
Ancak bildiğimiz bir şey varsa bu deyimin o toplumda yerleşerek benimsenmesi, yine o toplumdaki bazı kişilere ait özelliklerin yine o toplumda var olmasına,
Bu özelliklerin başında bu kişilerin riyakar, sözüne güvenilmez, Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını da Ali’ye giydirilmesi gibi bazı özelliklerin bu kişilerde bulunmasına bağlıdır.
Kurnaz olarak nitelendirdiğimiz bu kişiler-buna şark kurnazlığı olan kişiler de diyebiliriz- yeri geldiği zaman amacına ulaşmak için her yolu denerler.
Hatta yeri geldiği zaman namus, iffet gibi kutsal kavramları bile hiç dikkate almazlar.
Bazen bu kişiler, insanın gözünün içine bakarak yalan söylerler ve söyledikleri bu yalanlara kendileri bile inanırlar.
Bu kişiler neden böyle olurlar?
Öncelikle bu kişilerin aile yaşamı ile birlikte yetiştikleri çevreye bakmak gerekir.
Eğer bir aile örneğin; sürekli bir şekilde yalan söylerse bu ailede büyüyen çocuk da sürekli yalan söyler.
Hatta yeri geldiği zaman bu kişiler ağzı laf kalabalığı yaparak çok konuşurlar ancak az düşünürler.
Başka bir deyişle bu kişiler ne kadar az düşünürlerse o kadar çok konuşurlar.
Kurnaz niteliğinde olan bu kişiler amacına ulaşmak için bukalemun örneği gibi renk değiştirirler.
Hatta yeri geldiği zaman efendi pozlarına girerek ağırbaşlı bir kimliğe bürünürler.
Sinsi olarak olarak nitelendirdiğimiz bu kişiler çok tehlikelidir.
Bunların ne yapacağı hiç belli olmaz.
Hatta yeri geldiği zaman bu kişiler amacına ulaşmak için karşısındaki kişileri kartal gibi pençelerine alarak neticeye varmaya çalışırlar.
Çoğu kez bunda da başarılı olurlar.
Şark kurnazı olarak nitelendirdiğimiz bu kişiler o toplumda çoğaldıkça yine o toplumda çöküntüler ortaya çıkabilir.
Burada önemli olan; dürüst ve sözüne güvenilir kişilerin o toplumda giderek çoğalmasıdır.
Çünkü toplum olarak bu kişilere çok ihtiyacımız bulunmaktadır.
Bunlara neden dile getiriyoruz?
Çünkü bir toplumda çözülmelerin başında gelen özelliklerden biri de o toplumda işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderek artması gelmektedir.
Bu durumun giderek artması da o toplumda parazit olarak geçinen kişilerin sözüm ona yaşamak için her türlü riyakarlığa ya da düzenbazlığa başvurmalarına neden olabiliyor.
İşte bu kişiler o toplumun tarihsel süreç içinde olumlu yönde gelişen olan durumunu da bozabiliyor.
Netice olarak diyebiliriz ki;
Bir toplumda faiz ve rant koşulları o topluma egemen olursa,
Başka bir deyişle o toplum üretmeden tüketmeye yönelirse daha çok şark kurnazları ortaya çıkar.
Unutmayalım; çalışmadan, emek sarf etmeden daha doğrusu üretmeyen toplumlarda çöküntüler giderek artar.
Düzelmesi de çok uzun zaman alır.
Ayrıca, 90 yıl önce 23 Nisan 1920’de Yüce Atatürk’ün önderliğinde açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun yıl dönümünde, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını çocuklara armağan eden Atatürk’ü minnet ve şükranla anıyoruz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!