İktidar 2015 tarihinden bugüne hep gerginlik üzerinden oylarını konsolide etti.
Hemen her partinin kendine göre bir siyasi programı ve bu programı hayata geçirip başarı sağlama yöntemi vardır.
İdeolojik olarak kullanılan her değerin süresi, getirisi kadardır.
Ekonomik çöküşün önüne bir süreliğine “Din, iman, vatan ve millet” perdesini çeksende aç karına sinemaya gidilmez ya da en azından cebinde 1 simit 1 gazoz parası olması lazım.
Siyasi anketlerin en çarpıcı olanı, yerelde parti il veya ilçe başkanlarının basında çıkan beyanlarının altına yazılanlardan anlaşılır.
Son 2 yıldır iktidar partisine mensup yöneticiler ağızlarını açtığına pişman ediliyor.
Erimenin herkes farkında ancak yırtık yamanın on katı olunca da çözüm bulunamıyor.
Bu gibi durumlarda iktidardan gitmek istemeyenlerin sığındığı tek şey kalıyor, gerginlik ve kaos.
Bu filmi daha öncesinde izlemiştik.
İktidarı değiştirmek için yapılacak tek eylem sandıkta olur.
Oy vermezsin çekip gider.
İstanbul’da olduğu gibi, Ankara’da olduğu gibi.
Sizleri tahrik ederek sokağa çekmek isteyenler emin olun sizden değildir.
Anayasal bir hak olan bireysel eylemleri bile suç sayan bir anlayış varken, daha fazlası evdeki yağı karşıya taşımaktır.
Muhalefet tarafından devamlı olarak erken seçime zorlanan iktidarın yeni bir kahramanlık hikayesine ihtiyacı var. Bu Suriye’de olmadı, Akdeniz’de olmadı, Mavivatan kısa sürdü, ekonomi yetmişler seviyesinde.
Geriye kalan tek seçenek…!
Bunları yazarken ülkenin geldiği noktadan mutluluk duyduğum yok.
Keşke yola ilk çıktıkları gibi yürüselerdi.
Keşke demokrasi, özgürlük ideallerinden hiç kopmasalardı.
Keşke karşı görüş öne sürenleri dinleyip haklılıkları varsa tamir etselerdi.
Keşke reel bir ekonomik ve iktisadi programları olsaydı ve sabırla uygulayabilselerdi.
Keşke liyakattan kopmadan işin ehli insanlarla birlikte yürüselerdi.
Keşke 20 yıl gibi hiçbir iktidara verilmeyen sürede Avrupa standartlarını yakalayabilselerdi.
Fakirliği yok edip üretimde çağ atlatsalardı.
Bununla gurur duyar ve destek olurduk.
Neticede anan yahşi, baban yahşi 1 yıl sonra sorarız bu bahsi.
Ama sandıkla, demokrasiyle.
Kazanana saygı duyar yolumuza devam ederiz.
