Şeker fabrikalarımız yerli ve milliydi, satıldı. Sigara fabrikalarımız yerli ve milliydi, kökten kapatıldı.
SEKA yerli ve milli gururumuzdu ama dipten yok edildi.
Telekom yerli ve milliydi, Arap yağını aldı, kredisi milletin sırtına kaldı.
Tuzla askeri araç fabrikası yerli ve milliydi.
Bunların satışına karşı çıkmayanlar, hatta kapatılmasına alkış tutanlar bugün çıkmış, yerli araba projesi üzerinden ‘yerlilik ve millilik’ taslıyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun tanıtımını yaptığı yüzde yüz ilk yerli ve milli uçağımızın 2017 yılı itibariyle gökyüzünde olacağı açıklandı.
Aradan yıllar geçti ve biz öğrendik ki Almanlara ait o firma borcundan dolayı iflas etmiş ve tüm lisans hakları da Amerika’da bir firmaya satılmış.
Geldiğimiz noktada elimizde ne Davutoğlu kaldı ne de uçak..
Bundan 5 yıl önce Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Kocaeli’nin Gebze ilçesinde ki yerleşkede 4 adet ilk ‘yerli ve milli’ otomobili üretti haberi, a tv de bomba gibi patladı.
Göğsümüz kabardı, tamamı Türk mühendisler tarafından geliştirilen bu otomobiller, Sanayi Bakanı tarafından test edildi.
2019 yılının ilk aylarından itibaren de seri üretime geçileceği devlet erkânı tarafından açıklandı.
Sonrasında anladık ki araçlar Saab firmasından alınmış ve bu hayal için de 40 milyon dolar para harcanmış.
Bugün itibariyle anlıyoruz ki Bakan Fikri Işık yok, arabada yok.
Cumhurbaşkanı üzerine binip bir süre kullandı, Türkiye’nin ilk ve tek yerli ve milli elektrikli traktörüydü.
Bu güne kadar çoktan üretime başlamış ve mazot için yurtdışına giden dolarlar cebimizde kalmış olacaktı.
Umutlandık, sandık geldi, seçim bitti o da gitti.
ATAK helikopteri yüzde yüz yerli ve milli denilerek tanıtıldı, Pakistan Devleti bir tane isteyip test etti.
Beğendiler ve 2 parti sipariş verdiler, hepimiz gururlandık.
Sonra dış güçler devreye girdi “hooop, onun motoru bize ait satamazsın” dediler.
Altay tankı da aynı akıbeti yaşadı.
Bizimkiler de sinirlenip tank palet fabrikasını sattılar.
Demem o ki,. Bu son günlerin yerli ve milli arabası da aynı akıbeti yaşamasın.
Demem o ki, tam insanlar bir şeylerle gurur duyarken altından başka şey çıkmasın.
Demem o ki, siz kandırılın nasılsa Allah affeder ama bizleri kandırmayın.
Demem o ki elektrikli araba tanıtılırken hiç inanmadım, ama hayale kapılmadım degil, bu ülke bunu yapacak imkana sahip değil mi?
Elbette yaparız, elbette yapılsın ama, yerli ve milli denildiğinde aklıma nedense hep o fabrikalar dev kurumlar geliyor ya, inanasım gelmiyor da.
Dilerim bu defa olur, çünkü, üzerinde ‘Made in Turkey’ yazan her ürün bizim gurur vesilemizdir…
