GENEL BAŞKAN ARANIYOR…-Hasan İlhan

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gündemin çok hızlı geliştiğini bilmeyenimiz kalmadı artık, yaşadığımız bu güzelim memlekette…
Yaşamak istediğimiz koşulları kendimizden çok başkalarının tayin ettiği durumlarda yine de kendi düşüncelerimize göre yorumlamak en kolay yoldan seçtiğimiz yöntemdir.
Evet, CHP Genel Başkanlığından bilmediğimiz veya görmediğimiz meçhul kasetten dolayı şok istifası, şimdilik bütün hesapların belki herkes tarafından sil baştan yapılmasına neden olabilecek, verilecek kararlarla da ülkenin geleceğini tamamen etkileyebilecektir.
Peşinen şunu söylemem gerekecek; Birçok defa siyasi gelişmelere bağlı olarak istifa edip tekrar geri dönen Sn. Baykal’ın, bu defasındaki asla tasvip etmediğim farklı bir sebepten (kaset olayı) dolayı istifa etmesi doğrusu beni de etkilemiştir.
Etkilenmemin sadece duygusal toplum oluşumuzdan kaynaklandığına yorarak; Geçmiş yazılarımda Sn. Baykal ve yönetiminden kaynaklanan CHP’nin katılaşmış yapısını ister genel siyasette, isterse yerel siyasette eleştirdiğim olmuştu. Katılaşmış yapının değişimle çözülmesi gerektiğini savunan bir kişi olarak Sn. Baykal’ın ani gidişinin çok geçmeden aniden dönüşünün gerçekleştirilmeye çalışıldığını görmek, kimsenin hiçbir şeyi görmek istemediği anlamını da taşımaktadır.
Ülkemizin tek partili dönemden başlayıp, siyasetin yasaklı dönemleri haricinde hep söz sahibi olmuş Cumhuriyet Halk Partisinin içerisinden farklı bir Liderin çıkarılamaması haklı bir tarafı olmayan, açıklanamaz bir durumdur. Hatta bu sebeplerden birisinin de kendi içerisinde dahi muhalif grupları yaşatmayışından kaynaklandığını söyleyebilirim. Yani kendi içerinde demokrasiden yoksun günübirlik yaşantısını, seçimler dâhil her zaman eksikliğini yaşamış bir partinin istifa eden ve başarılarının olup olmadığı her zaman tartışılan Sn. Baykal’a tekrar emanet edilmek istenmesi doğrusu düşündürücü gelmekte…
Son Yerel Seçimlerde başarı için risk gerekir demiştik. Mahmutlarda CHP ve Belde Teşkilatı hayatında belki de bir daha yapamayacağı riskleri aldı.
Ya kaybedecek ya da kazanacaktı…
Belde Başkanına bu konuda uyarılarımı ve kazandıkları takdirde neler olabileceğini sanki bugünleri görür gibi, farklı bir şey olmayacağını ve zararın partiye, teşkilata yüklenmeye çalışılacağını dilim döndüğünce söylemeye çalışmıştım.
Sonuç; Doğrusu böyle durumlarda haklı olmak beni hiç memnun etmedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu köklü bir partinin Ülkenin sürekli kanayan yarası olması hatta çözümsüz ve kangren durumundan ziyade, önce partinin geleceği ve sonrasında Ülkenin geleceği için çözüm araması gerekli iken, yaşananların düzensizliği beni her zaman rahatsız etmiştir.
Amaç, sadece Sn. Baykal’ın genel seçimlere az kala yaşanan tatsız olaylardan sonra güven tazeleme meselesi haline geldiyse, ben bunu risk’ten sayamam.
Ama bu seçimde Sn. Baykal’da, partisi de kazanacak derseniz haklı olabilirsiniz. Fakat; Ülke kazanacak derseniz, bu parti düşüncesiyle asla…
Yeni bir Lider zor bulunur da derseniz…
Önemli olan; alışılmışın dışına çıkarak yeni bir Lideri bulmak da zoru başarmak demek, değil midir?
Risk işte budur…
Daha önemli olanı da yeni Liderin başarı ya da başarısızlıkta riski göze alarak aday olmasıdır.
İşte o da “Liderdir” zaten…
O zaman bütün gazetelerin ilan sayfasına parti yönetimi şu ilanı yazabilmelidir:
“Alışılmışın dışına çıkacak, çıkmak isteyecek delegelere ve örgütlere, partisine ve ülkesine gelecek vaat eden CHP Genel Başkanına ihtiyaç vardır”.
İşte risk bu olmalıdır…
Sevgiyle Kalın…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!