“HERKES SİMİTÇİ OLAMAZ”-Hasan İlhan

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Esasında hepimiz biliyoruz herkes simitçilik yapabilir ama herkes simitçi olamaz…
Herkesin; kendine has sevimli bulduğu, hijyen kurallarına uyan, eline işi yakışan, kendine yakın hissettiği başarılı esnaflarımız, simitçilerimiz vardır.
O yüzden hep aynı yerden almaya çalışır, “helali hoş olsun” deriz…
Deneyin isterseniz, simit’in arasına üçgen peynir isteyin ve seyredin…
Neden söylüyorum bunu, sizlerde tahmin edebilirsiniz…
Haber aralarında veya severek seyrettiğimiz dizi keyfi sırasında belki de daha çok izlemek zorunda kaldığımız reklamlar içerisinde çıkan siyasi parti reklamları…
Belki de reklamların izlenme reytinglerine tavan yaptıran siyasi parti reklamları ilk defa bu seçimlerde kullanılmasıyla bir taraftan ilgi ile izlenmekte, bir taraftan da sevimsiz bulduğu partinin reklamını görenlerin değiştirmek için kumandasına sarıldığını görebilmekteyiz.
Doğrusu ben hepsini ilgiyle izleyerek, partilerin oy oranlarını arttırmak için hangi stratejileri uygulamaya çalıştıklarını ve vatandaşlarına neleri vaat ettiklerini de rahatlıkla öğrenmiş oluyorum.
Bir defa hangi partili olursanız olun, bilinçli vatandaşın ve aynı zamanda toplumun her bir partinin neyi başarmak istediğini, vaatlerini bilmesinde fayda vardır.     
Ancak, sonuçta her vaadin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin söyleyen parti ve liderine güvenle de alakası olduğunu hatırlatmama umarım gerek olmadığını da bütün vatandaşlarımız bilmektedirler.
Neyse, biz yine reklamlara gidelim…
Kimi partilerin seçim bütçesinin yeterli olmaması belki de en büyük etken ve en büyük fırsattı aslında…
Yüksek seçim kurulunun yeni değişikliklerle seçim kanununda, meydanlara her zaman kirlilikten başka fayda getirmeyen bayrak, afiş asma yasağını biliyorsunuz. Böylelikle, yeni yöntemin halka daha çabuk ulaşabilme başarısına ivme kazandıracağı inancı, bütçesi yetmeyen partilerin görsel basını tek başına ele geçirmesine gönlü razı olmayanların da hemen bu kervana katıldığını hep beraber görmüş olduk.
Cumhuriyet Halk Partisi bu işi çok iyi ve ilk yapan partidir. Her zaman para ile sorunu olmayan bu partinin, şimdi kasasında seçim için yeterli miktarı olmadığını söyleyerek teknolojiden yararlanmayı akıl etmesi ve halka en kısa yoldan ulaşmayı başarması bir bakıma diğer partilere de yol göstermesine neden olmuştur.
Parti tabanını oluşturan vatandaşlarımızın haricinde seçim beyannamelerini hiçbirimizin yüzüne bile bakmadığı dönemlerden sonra “bilinçli toplum yaratma” adına bir bakıma milat sayılır.
Genel Başkanın “Göreve geldikten sonraki altı ayda bütün arkadaşlarımız üniversite kuruluşu gibi çalıştılar ve her alanda yapılan çözüm raporlarını tek tek halka açıklıyorum” demesi ve reklamların yanında seçim programlarında mesaj vermesi ilgiyle izlenmektedir.
Burada özeleştiri yapmamda fayda var, her hazırlanan teorik raporlar hayata geçmiş ve uygulanabilir olabilseydi, bugünün Türkiye’sinde sorun kalmazdı diye de uyarıda bulunmak isterim.
Öbür tarafta İktidar partisi ise, yapmış olduğu köklü fakat halk tarafından çabuk unutulabileceği düşüncesiyle adeta icraatlarını hatırlatma peşinde…
Haklı olarak hayal satmadığını, gerçeklerini ve yaptıklarını göstermeye çalışmaktadır.
Dayanamam, bir özeleştiri de buna yapalım…
Çoğunluk vatandaş iktidarın yaptıklarına veya icraatlarına cephe almış değil, aksine takdir ettiğini en azından geçirmiş olduğu bütün seçim sonuçlarından bile anlamaktayız. Oysaki muhalefet partilerinin sıkça kullanmış olduğu yapılacak hayaller listesi üzerindeki korku siyasetini kaldırmak ve yolsuzluk iddialarının önüne geçmek için daha çok çaba göstermesi kısaca, “güveni tahsis etmesi” üzerine mesajlar vermesi daha akıllıca olabilirdi.
Bir bakıma kendi bölümüne düşen reklam süresini boş bırakmamış görüntüsünde, daha çok kendini ve heyecanını meydanlara taşımış gözükmektedir.
Bilirsiniz seçim zamanları geldi mi; üst tabaka hoş edilir, alt tabaka ise vaatlere boğulur.
Bunun üstüne seçim meydanlarında sırf heyecan getirsin diye üslubunuzu da bozar, görüldüğü gibi dozajını da ayarlamasını unutabiliyorsunuz…
Desenize, seçim gününe kadar herkes iktidarda…
Ben, sözü yine de simitçiye getirmem lazım.
Sadece şu benim simitçiye de intibak yasasına benzer bir yasa, en azından bir rapor yapabilseydik…
Demem o ki, herkes simitçi olamaz…
 Hoşça bir hafta diliyorum…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Mahmutlar Haber, En Güncel Haberler, Son Dakika - MahmutlarPost ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!