Geçtiğimiz hafta Adnan Menderes’in meclis konuşmalarını tekrardan okudum. Sonra Süleyman Demirel’in konuşmalarını inceledim.
Menderes ve öncesi bana uzak ama sonrası benim yaşayarak şahit olduğum devirler.
Bir özet çıkarmam gerekiyorsa; Menderes-İnönü’ye, Demirel- Ecevit’e, Özal- Calp başta olmak üzere oğul İnönü, Demirel, Ecevit, Türkeş ve Erbakana’a giydirip durmuş.
Son Mohikan ise; hiç adam seçmeden Atatürk dahil döneme ve güncel gidişata göre (Menderes’i ayırıp) hepsine ama kesintisiz ‘CHP’ye’ giydiriyor..
CHP- Menderes başta tüm dönemlerde sürekli giydirilenler arasında kalarak Top 10’da bir numara olmayı başarmıştır.
Cumhuriyet tarihi ve devrimleri sürekli hedef yapılırken Atatürk’e direkt olarak saldıracak yürekleri olmadığı için garibim İnönü’yü şamar oğlanı yapmışlardır.
3 dil bilen İnönü’yü anadilini bile konuşamayan insanlar “Sabah kahvaltısında bebek cenini yiyormuş” diye karaladılar.
Asker kaçağı olduğuna dair söylentilerin bu ülkede ciddi bir karşılığı vardır.
1-2 İnönü zaferleri hiç kutlanmaz.
Yerlilik ve millilik sevdasıyla tutuşanlar onun Genelkurmay başkanlığını hep eleştirir ama Von Schellendorf’un Tuğgeneral Hans Von Seeckt’in Genelkurmay başkanımız yapılmasına hiç laf etmezler.
Bu ülkenin en sevilmeyen en çok nefret edilen en çok sözü edilen ve siyaseten getirisi en yüksek kişisidir İnönü.
Camileri ahır yaptığını söylerler ama cami ismi vermeden, ekmeği karneye bağladığını ballandıra ballandıra anlatırlar ama ikinci dünya savaşı mevzusuna hiç girmeden.
Çok önemlidir; Almanya, İtalya, Japonya, Bulgaristan, Macaristan, Romanya, SSCB, İngiltere, Fransa, Amerika, Polonya, Çin, Kanada, Avusturalya, Yeni Zelanda, Çekoslovakya, Yunanistan, Norveç, Hollanda, Belçika, Brezilya, Güney Afrika savaşırken.
Sen bandıra bandıra ye, öyle mi?
Sadece sembolik olarak hiçbir şekilde ulaşma imkânının olmadığı Japonya’ya savaş ilan edip ateş çemberinden çık.
Hitler’in olanca tehdidine rağmen dik duruşunu bozmadan her türlü önlemi al, bir tane vatan evladının burnu kanamasın, bunları görme “Ekmek karneyleydi” de.
Çünkü ekmekle beslenen bir toplumu ete terfi ettiremeyenlerin en güzel sığınağıdır ekmek. Ekmekten çıkan ekmek hiçbir şeyden çıkmaz.
Ekmekle beslenen insanlarda tokluk hissi fazladır.
Dikkat edin; etle beslenenler, sofrasına ekmek koymayanlar çok zengin ve aç gözlüdürler. Sizin ekmeğinizde gözleri yoktur ama ekmeğinizden çok ekmek çıkarıp sizi tavlamayı başarırlar.
Bu işler ek’mekle olur, ekeceksin ki biçesin, İnönü tüm iktidarların ekmek kapısıdır.
Devri iktidarları döneminde Irak’ın işgali için can atan, Suriye’ye balıklama dalıp ülkeyi mülteci kampına çevirenlerin 2 dünya savaşından ustaca sıyrılmış bir Türk Paşasını eleştirmesinin altında yatan ise ‘Ekmek karnesi’ değildir, bizzat ve şahsen ekmeğin ta kendisidir.
Yerelden genele ekmekte çok ekmek vardır.
25 kuruşluk zamma topyekun savaş açan siyasilerin elektrik kazığına gıkları çıkmaz.
Çünkü İstikbal ek-mek-te-dir.
Sende masum değilsin “Ekmek için Ekmeleddin” demedin mi?
